amazonların gizemli dansçısı
amazon nehrinin kıyısına oturdum
bir gece
nehre düşen ay ışığına bakıyordum
birden nereden geldiği bilinmeyen
bir kadın hayalet gibi ortaya çıktı
tamamen çıplaktı
ve karşımda dans etmeye başladı
müzik yoktu
ne bir insan vardı
ne de bir hayvan
sadece ay nehir ve ben
bir de ağaçlar ve hışırdayan yapraklar
kadın sessizce dans ediyor
ben de nefes almadan onu izliyordum
birden ben fark etmeden
kadın bir rüzgâr gibi hızla
ormanın derinliklerinde kayboldu
çok karanlıktı
onu izlemedim
nehrin kıyısında
oturduğum yerden kımıldamadım
şimdi ay, nehir ve ben varız
bir de ağaçlar ve hışırdayan yapraklar
ne bir insan
ne bir hayvan var
ne de dans eden gizemli çıplak kadın
amazon ormanlarındaki heykel
amazon ormanlarında bir geceydi
serin bir rüzgâr esiyordu
kadın birden karar verdi
ay banyosu yapacağım
biraz uzaklaştı
ayışığının tam altında durdu
elbiselerini çıkardı
çırılçıplak kaldı orada öylece
sessizce
bir heykel gibiydi
orada ayışığının altında
ayışığı omuzlarına düşüyor
koyu mavi ve beyazın karışımı
turuncu derisinde parlıyordu
ona baktım
vahşi bir hayvan gibi
sessizce
hareket etmeden
hatta nefes bile almadan
kadın bir saniye bile
hareket etmemişti
birden çok şiddetli
sağanak bir yağmur başladı
gökgürültüsü
şimşekler
kadını orada bırakarak
yavaşça uzaklaştım
bir an olsun arkama bakmadan
biliyordum ki
o gerçek bir heykele dönüşmüştü
ormanın ruhuydu o artık
ayın kızı ve
amazonların bakiresi
şimdi onun
yağmur damlaları
ve ayışığı ile yıkanan bedeninde
tek bir renk vardı
yer yer siyahla karışan
parlak bir kırmızı
onu bir daha asla canlı göremeyecektim
ormanda sağanak yağmurda yürürken
dudaklarımdan bir fısıltı gibi
şu kelimeler döküldü
hoşça kal ormanın
ve ayın kızı
hoşça kal
erol anar
“hayat zayıfları affetmez”
paraná-brezilya