Yaşam

Astrolojiye İnanamamak İçin 1001 Bilimsel Sebep

Astroloji neredeyse 300 yıldır sahte bilim olarak kabul edilse bile insanlar inanmaya devam ediyor.Astrolojiye İnanamamak İçin 1001 Bilimsel Sebep

 

Astrolojiye gönülden inanan arkadaşım, seni düşünüyorum evet! Burç yorumun; “Rahat ol, para gelecek” dediğinde çekinmeyip kredi kartını maximumlayan, “İlişkilerinde kritik döneme girebilirsin” dediğinde mevcut ilişkinde gerilip, ilişkin yoksa yenisine başlamaktan çekinen sana sesleniyorum. Hemen, “Ne münasebet!” demeden önce şu soruların cevaplarını bir düşün:

Burçları belirleyen tarihler neden hâlâ aynı? 

Burçlar kuşağı (Zodiac) yaklaşık 2000 önce oluşturulmuş bir kavram. Dünyanın dönüşünde yüzyıllar içinde yaşanan sapmalar yüzünden o zamandan bu zamana burçların sınırlarını belirleyen günlerde en az iki üç günlük bir sapma olduğu bilimsel olarak bilinmesine rağmen, neden burçları belirleyen tarihler hâlâ aynı?

Yani dikkat et! Haziran’ın 22’sinde doğduysan yengeç değil ikizler olabilirsin!

Aynı tarihte doğan insanlar üzerinde araştırma yapmak kimsenin mi aklına gelmemiş?

Madem burçlarımızı takım yıldızlar belirliyor ve madem geleceğimizin şekillenmesinde gezegenlerin hareketleri bu kadar söz sahibi… Kimsenin aklına gelmemiş mi, aynı zamanda doğan insanların durumları hakkında zamana yayılmış bir gözlem, bilimsel bir araştırma yapmak?

Aslında gelmiş.1958’de Londra’da, dakikalarla ölçülebilecek farkla doğan 2000 bebek üzerinde yıllara yayılan bir araştırma yapılmış ve 100 tane özellik incelenmiş: İlerleyen yıllarda hangi tür işlere sahip olduklardan medeni hallerine, sosyalleşme durumlarından spor, sanat ve matematikteki başarılarına kadar her konu… Hepsi de astrologların doğum haritalarından çıkarabileceklerini iddia ettikleri konular.

Sonuç ise tam bir hüsran! 2003 yılında, bizim bebekler 45 yaşına geldiklerinde, araştırmacılar artık çalışmayı yayınlayalım demişler. Eski bir astrolog olan Geoffrey Dean ve psikolog Ivan Kelly tarafından gerçekleştirilen analiz sonucunda aynı tarihte dakikalık farklarla doğan insanların arasında, burçlarının öngördüğü şekilde en ufak bir benzerlik bulunmadığı ortaya çıkmış.

Şimdi bu dakikalık farkların dünyalar kadar fark yaratacağını iddia eden astrologlar çıkacaktır da… Hangi astrolog müşterisinden dakikayı geçtim doğru bir doğum saati bilgisi alabiliyor diye sorarlar adama. Madem dakikalar bu kadar farkettirecek o zaman yaklaşık bir doğum saati belirtip yaptırdığınız tüm o haritaları çöpe atmak gerekmez mi?

İşin özeti

Hayatımızı, karakterimizi, geleceğimizi gezegenlerin şekillendirdiğine inanmak kişinin kendi tercihine kalan ve hatta uğraşması eğlenceli bir hobi bile olabilir. En nihayetinde başımıza gelenleri kadere, alın yazısına bağlamak insanlık tarihi kadar eski. Yıldızlara neden bağlamayalım ki!

Başka bir gezegende yaşam varsa veya eğer biz bir gün orada yaşamak durumunda kalırsak bu gezegende burçlar nasıl olacaktır acaba? Gökyüzü haritaları benzer metodlarla yeniden çizilse bile yeni oluşan ve sayısını bile bilmediğimiz burçların neyi temsil edeceğini kim önceden söyleyebilir?

Astrologunuz muhtemelen, “Bir gidip görmek lazım!” diyecektir!

O zaman sadece Dünya’ya ve içinde bulunduğu Güneş Sistemi’ne göre yaratılmış bir sistem olup herhangi başka bir yerde nasıl işleyeceğinin alt yapısı tamamen meçhul olan Astroloji’nin evrenselliği nerede düşündün mü hiç?

Ben söyleyeyim: Bilimsel kanunlar Dünya’da da, Mars’ta da, yüz ışık yılı uzaktaki yıldızda da aynıdır. Evrenin başka bir yerinde silbaştan düşünmeyi gerektirmez.
Demem o ki astroloji, içindeki yıldızlardan beslenmeye çalıştığı uzay kadar boş.
Ama merak etme astrologun bunun da bir cevabı bulup sana, tüm bunların 6. ayın 6. günü sabah saat 6’da doğup ikizler burcuna denk gelen benim şeytanlığımdan kaynaklandığını söyleyecektir!

Can Gürses

Dünyalılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu