Yaşam

Bebeğiniz kız mı olsun oğlan mı?

İnsanoğlu binlerce yıldan beri doğacak bebeklerinin cinsiyetlerini önceden belirlemek veya tahmin edebilmek için değişik yöntemlere başvuruyor. Oysa bilimsel olarak kanıtlanmış bazı durumlar dışında doğacak çocuğun kız veya erkek olacağı hakkında hiçbir kanıt yok.

bebek_cinsiyet

‘Hamile bir kadına elini göster dendiğinde avucunun içini gösterirse kızı, dışını gösterirse oğlu olur’, ‘tuzlu yerseniz oğlunuz, tatlı yerseniz kızınız olur’; ‘sarımsak yiyince kokusu üzerinizde kalıyorsa oğlunuz kalmıyorsa kızınız olur’, ‘iştahlıysanız oğlunuz değilseniz kızınız olur’ ve ‘hamile kadının bacakları kalınlaşırsa oğlu, olduğu gibi kalırsa kızı olacaktır’ gibi hurafeler de halk arasında dolaşıp duruyor.

Ülkemizin de dahil olduğu bazı toplumlarda eskiden beri ve belki şimdi bile mal ve mevkinin nesilden nesile aktarılabilmesi açısından ailelerde erkek bebeğin önemi büyüktür. Bunun aksine son zamanlarda Almanya’da yapılmış bir çalışma, ailelerin özellikle ikinci dünya savaşından sonra daha çok kız bebek arzuladıklarını ortaya koymuştur. Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerinin çoğunda yapılan çalışmalarda ailelerin doğacak çocuklarının cinsiyetini belirleme konusunda çok aşırı istekli olmadıkları görülmektedir.

Çağlar boyunca erkek bebek için “yanıp tutuşma” o kadar ileri boyutlara varmıştır ki, insanlar bunu sağlamak için “bilimsel yöntemler” bile keşfetmişlerdir! Bunlardan en ilginci eski Yunanlıların sol testisi (erkek yumurtalığı) iple bağlama sonrası ilişkide bulunulduğunda erkek çocuk sahibi olunabileceği teorileridir. Bu teori daha sonra 18. yüzyılda daha da ileri götürülmüş ve Fransız soylularına dönemin bilim adamları tarafından erkek çocuk için sol testislerini aldırmaları bile önerilmiştir…

Doğanın dengesinin korunması açısından doğan kız çocuklarıyla erkek çocukları hemen hemen birbirine eşittir ve bu dengenin insan eliyle bozulması mümkün görünmemektedir. En son istatistiklere göre dünya genelinde 1050 erkeğe karşı 1000 kız bebek dünyaya gelmektedir. Erkek bebek sayısının hafifçe yüksek olmasının nedeni muhtemelen erkek çocuklarının çocukluk çağında kaybedilme olasılıklarının hafifçe yüksek olması ve genel olarak erkek ömrünün kadın ömrüne göre biraz daha kısa olmasıdır. Yani erkek bebekler daha fazla doğsa da dünyada erkek ve kadın sayısı muhtemelen birbirine oldukça yakındır.

Bebeğin cinsiyeti nasıl belirlenir?

Sperm hücreleri hem X hem de Y kromozomu içerebilirler. Yumurta hücreleri ise her zaman X kromozomu taşırlar. Yumurta hücresinin içine girmeyi başarabilen sperm hücresi X kromozomu taşıyorsa yeni canlı dişi, Y kromozomu taşıyorsa erkek olur.

Yani bebeğin cinsiyetini belirleyen her zaman erkeğin sperminde bulunan kromozomdur.
Yeni oluşan canlının kromozom kodu erkek ise 46 XY, dişi ise 46 XX olarak ifade edilir.

Günümüzde doğacak bebeğin cinsiyetinin belirlenmesine yönelik bilimsel yönü hiç olmayan veya zayıf olan yöntemler olduğu gibi, oldukça  bilimsel temellere dayanan çeşitli yöntemler geliştirilmiş durumdadır. Bunlardan en gelişmiş olan ve tüp bebekle beraber uygulanan PGT (prekonsepsiyonel genetik tanı) yöntemi %100’e yakın sonuç vermekte, ancak ülkemizde isteğe bağlı uygulanamamaktadır.

Batıl inançlar

Çocuğun cinsiyetini belirleyebilme arzusu insanları çeşitli inançlar geliştirmeye itmiştir. Halk arasında çocuğun cinsiyetini belirlemek  yaygın olarak kullanılan ancak bilimsellikten uzak inançlar bulunmaktadır.bebek_cinsiyet

Bunların bazıları şu şekildedir:

* Erkek  sahibi olmak için bol kırmızı et tüketilmeli, tuzlu yenmeli, baba adayları gazlı içecekleri bolca tüketmelidir.

* Kız çocuk sahibi olmak için çiftler bolca balık eti  sebze tüketmeli, kadınlar tatlı yiyecekler tüketmelidir.

* Erkek çocuk sahibi olmak için ilişkiden sonra yerinden bir süre kalkmamalı veya ayakta ilişki pozisyonu tercih edilmeli, önce erkeğin orgazm olmasına izin verilmelidir.

* Kız çocuk sahibi olmak için misyoner (kadın altta) pozisyon tercih edilmeli, kadının ilişkiyi başlatmasına ve daha önce orgazm olmasına izin verilmelidir.

* Erkek çocuk sahibi olmak için gece saatlerinde ilişkide bulunulmalı, tercihen ay hilalde olmalı, ilişki için ayın tek sayılı günler tercih edilmelidir.

* Kız çocuk sahibi olmak için öğleden sonra ilişkide bulunulmalı, ayın çift sayılı günlerinde beraber olunmalıdır.

Bu inançların hangi bilimsel temellere dayandığı saptanamamış olduğundan güvenilmemelidir.

Halk arasında yaygın olarak kullanılan yöntemlerden biri de Çin takvimidir. Çinlilerin bundan 700 yıl önce Pekin yakınlarında bulduklarını iddia ettikleri  tablo, yine iddialara göre doğacak bebeğin cinsiyetini %90 doğrulukla tahmin edebilmektedir.

Takvimde anne adayının gebe kalacağı yaş gebe kalınacak ayın kesiştiği kutuda yazan cinsiyet doğacak çocuğun cinsiyetidir. Muhtemelen spermlerin mevsimsel özelliklerinden hareketle istatistikler kullanılarak oluşturulan bu tablo da bilimsellikten uzaktır.

Bunlar dışında çeşitli bilimsel temelleri olan ancak etkinliği düşük  Shettles, Whelan, Gebelik öncesi beslenme, Babychoice, Microsort, Ericsson yöntemleri gibi uygulamalarda bebeğin cinsiyetini önceden tahmin etmek konusunda kullanılmaktadır. Ancak bunların hiçbirinin sonuçları tam olarak güvenilir değildir.

Şu anda bilinen en etkili yol: PGT yani Preimplantasyon (yerleştirme öncesi) Genetik Tanıdır.

Yöntemin dünyada esas geliştirme ve kullanılma amacı isteğe bağlı cinsiyet seçimi değil, düşük yapan veya ailesinde kalıtsal hastalıklar olan çiftlerde rahim içine sağlıklı bebeğin yerleştirilmesini olanak sağlamaktır.

Annede X kromozomuna bağlı kalıtsal geçişli hastalıklar varlığında erkek çocuğun hasta olma olasılığı çok yüksek olduğundan çiftin sağlıklı kız çocuk sahibi olması bu yöntemle garantilenir. Yöntem Amerika’da  diğer bazı ülkelerde legal olarak ve bazı ülkelerde illegal olarak isteğe bağlı cinsiyet seçiminde kullanılabilmektedir. Ancak çok sayıda oluşan embriyolar arasından istenmeyen cinsiyete sahip embriyoların çoğu durumda ileride de zaten istenmeyecek olması bunların dondurulmasını mantıksız hale getirmekte ve bu canlı embriyoların dondurulmak yerine yok edilmesi tercih edilebilmektedir. Bunun yanında bu yöntem oldukça pahalıdır. Ülkemizde de bazı merkezlerde uygulanabilmektedir.

Özetle söylenecek olursa istenen cinsiyette bebeği vaad eden çok çeşitli bilimsel veya bilimsel olmayan yöntemler her geçen gün piyasaya sunulmaktadır. Bunlar arasından en ileri yöntem olan PGT ve Microsort yönteminin bile %100 istenen cinsiyeti garantilememesi ve zaten istenen cinsiyette bebek sahibi olma olasılığının hiçbir yöntem kullanılmasa bile %50 olması, bu konu için para harcamaya hazır ailelerin düşünmesi gereken konulardır.

Op.Dr.Kağan Kocatepe

Dünyalılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu