-Şarkı söyler misin hiç?/ Rüzgarların dilince…/ Hiç mi insan olmadın? /Arada bir, gönlümce…
Su, kum ve sincap olmak varken, insan olmak hobimiz olsa sadece. Ne dersiniz dostlar?-Merhaba, ismin nedir?
-İster can de, ister dost…
-Memleketin neresi?
-Yeryüzü, doğa, evren…
-Söyler misin yaşını?
-Şu bulut kadar var yaşım…
-Hangi ırktan, örftensin?
-Su`ya sorulmaz ki bu…
-Mesleğin, hünerin ne?
-Biraz kumum, biraz taş…
-Nasıl geçiniyorsun?
-Tükenmez alnımda ter…
-Kaç saat uyursun sen?
-Düş`tür kıymetli olan…
-Evin, araban var mı?
-Tırtıl kadar zenginim…
-Borcun harcın yok mu hiç?
-Bir sincaba borçlandım…
-Neymiş ki ona borcun?
-Can haline imrendim…
-Eşin dostun nerede?
-Hep yanımda, yöremde…
-Saysana birkaçını…
-Atlar dereler ve gök…
-İnsanla aran nasıl?
-Üzgünüm, iyi değil…
-Ne yaptı sana insan?
-Bu göle ne yaptıysa…
-Burada bir göl yok ki?
-Burada bir göl vardı;
Ondan geriye kalan
Serçe parmağımdaki
Serince bir ıslaklık…
-Ama sen de insansın?
-Can`ım ben, insan değil…
-Elin, gözün, vücudun?
-Irmaktan üstün değil…
-Siyaset nedir sence?
-Ay`ın gözündeki yaş…
-Niye ağlıyor ki ay?
-Hırsa, kibre ve zulme…
-Şarkı söyler misin hiç?
-Rüzgarların dilince…
-Hiç mi insan olmadın?
-Arada bir, gönlümce…
-Hangi dindensin acep?
-Ormanın dini olmaz…
-Dua eder misin hiç?
-Benim tanrım bir çocuk…
-Çocuk nerede şimdi?
-Kıyıya vurdu, öldü…
Ergür Altan