Bir ağacı sevmekle başlayacak her şey; bir ağacı can bilmekle. Bir ağacın özgürlüğünü kendi özgürlüğümüz bellediğimizce yayılacak sulh bizim ellerde; bir ağacın huzur içinde dallanıp budaklanmasını seyre daldığımızca mutlu olacağız gayrı…
Bir dereyi sevmekle başlayacak her şey; bir dereyi can bilmekle. Bir derenin çağıl çağıl akışının meftunu olduğumuzca serpilecek direniş bizim ellerde; bir derenin kurumasını umursamayanlara karşı dereleştiğimizce, nehirleştiğimizce, denizler gezmiş gözlerimizdeki isyanla mutlu olacağız gayrı…
Bir ormanı sevmekle başlayacak her şey; bir ormanı can bilmekle. Bir ormanın dostaneliğini, haldaşlığını, yarenliğini içselleştirdiğimizce çoğalacak kardeşlik bizim ellerde; bir ormanın bir tutam otunun kokusunu içimize çektiğimizce mutlu olacağız gayrı…
Bir kırlangıcı sevmekle başlayacak her şey; bir kırlangıcı can bilmekle. Bir kırlangıcın gökyüzünde gönlünce uçuvermesiyle anlamsızlaşacak hava sahası bizim ellerde; bir kırlangıcın cümle sınırları ihlal etmesiyle mutlu olacağız gayrı…
Bir kediyi sevmekle başlayacak her şey; bir kediyi can bilmekle. Bir kedinin yaşam hakkını koruyup kolladığımızca büyüyecek sevgi bizim ellerde; bir kedinin keyifle oyun oynayışını eşe dosta anlattığımızca mutlu olacağız gayrı…
Bir çocuğu sevmekle başlayacak her şey; bir çocuğu can bilmekle. Bir çocuğun düşlerini savunduğumuzca dirilecek umut bizim ellerde; bir çocuğun öldürülme korkusu nedir bilmeden gülümsemesini duyumsadığımızca mutlu olacağız gayrı…
Bir halkı sevmekle başlayacak her şey; bir halkı can bilmekle. Bir halkın yasıyla yas tutup, düğünüyle bayram ettiğimizce süzülecek dayanışma bizim ellerde; bir halkın dilinde “seni seviyorum” demeyi, “kardeşim” demeyi, “komşum” demeyi öğrendiğimizce mutlu olacağız gayrı…
Bir can`ı sevmekle başlayacak her şey; bir can`ı can bilmekle. Bir can`ın insanlıktan çıkıp can`a erişindeki sırla anlaşılacak can kıymeti bizim ellerde; para pul yerine, çizgili dosya kağıtlarına kurşunkalemle yazılmış hikâyeler biriktirdiğimizce, ya da hisse senedi, altın ve hediye çekleri yerine, ne bileyim, çocukluğumuzdan arttırdığımız peçeteleri can`larla bölüştüğümüzce mutlu olacağız gayrı…
Bir can`ı sevmekle başlayacak her şey; bir ağacı, bir dereyi, bir ormanı bağrımıza bastığımızca, bir kırlangıcı, bir kediyi, bir çocuğu canımızdan bir parça bildiğimizce, bir halkı cümle halklarla bir pamuklar içine sarıp sarmaladığımızca mutlu olacağız gayrı…
Ergür Altan
erguraltan@gmail.com