Yaşam

Büyük Bir Macera: Şekersiz Geçen Bir Yıl

Bir yıl boyunca hiç şeker yemeden durabilir misiniz? Bunu merak edip deneyimleyenler ve devamında farklı bir yaşama adım atanlar var. ” A Year of No Sugar: A Memoir ” adlı kitabın yazarı Eve O. Schaub bunu kendi ve ailesi üzerinde denemeye karar veren bir anne. Onun deneyimleri bize bu konuda yol gösterebilir.

Capture11Bir zamanlar sağlıklıydım ya da en azından öyle olduğumu düşünüyordum. Tabii ki, bütün bir günü geçirebileceğim kadar yeterli enerjim yoktu, ama Amerika’nın sürekli televizyonda çığırtkanlığını yaptığı enerji içeceği reklamlarını gördükçe bu konudan yana sıkıntılı olan tek kişinin kendim olmadığını, ayrıca ailemdeki herkesin, yaklaşan soğuk algınlığı ve grip sezonundan uzak kalmasının korunarak mümkün olabileceğini düşünüyordum.

En azından, şekerin etkileri hakkında bazı rahatsız edici yeni bilgiler duyana kadar bu düşüncelerim devam etti. Çoğu uzmana göre, şeker pek çok Amerikalı’nın şişman ve hasta olmasının asıl sebebi. Bu konu hakkında araştırdıkça, söylenilenler daha mantıklı gelmeye başladı. Yedi Amerikalı’dan biri metabolik bir hastalığa sahip. Üç Amerikalı’dan biri obez. Diyabet oranı hızla artıyor ve kardiyovasküler hastalıklar da Amerika’nın bir numaralı katili olarak biliniyor.

Bu teoriye göre, bu hastalıkların hepsi ve dahasının asıl kaynağı bizim beslenme alışkanlıklarımızdaki maddeye yani şekere dayanıyor.

Parlak bir fikir

Çevremdeki bu konu ile ilgili bütün bilgileri topladım ve bir karara vardım. Ailemin yani ben kocam, 6 ve 11 yaşındaki iki çocuğumun ilave şeker içeren gıdaları yemeyerek bütün bir yılı geçirmesinin için ne kadar zorlu olacağını görmek isteyordum. Bunun için yemeklerde kullandığımız şekerden başlayarak, bal, pekmez, akçaağaç şurubu, meyve suyu gibi ilave tatlandırıcı içeren her şeyi kesecektik. Tatlı, orijinal ve doğal kaynağına (örneğin, bir parça meyve) bağlı olmadığı takdirde de yenmeyecekti.

Olaya bu bakış açısıyla bakmaya başlayınca ketçap, sosis, tavuk suyu, salata sosu, söğüş et, kraker, mayonez, pastırma, ekmek ve hatta bebek maması gibi çok şaşırtıcı gıdalarda da şeker olduğunu fark ettik. Neden bu gıdalara  şeker ekleniyordu? Tabii ki, yiyecekleri daha lezzetli hale getirmek, raf ömürlerini uzatmak ve paketlenmiş gıda üretimini daha ucuz hale getirebilmek içindi .

Bana deli diyebilirsiniz, ama bir yıl boyunca ilave şekerden kaçınarak büyük bir maceraya atıldım. Ne olacağını merak ediyordum. Nasıl olacağını, ne kadar ilginç şeylerle karşılabileceğimi ve ne kadar zor olacağını bilmek istiyordum. Araştırmama devam ettikten sonra, şekeri hayatımızdan çıkararak hepimizi sağlıklı kılacağıma ikna olmuştum ancak şeker yememenin beni gerçek ve somut bir şekilde daha iyi hissettirebileceğini beklemiyordum.

Şekersiz geçirilen bir yılın sonunda

Yavaş ama fark edilebilen bir değişimdi. Şeker kullanmadıkça kendimi daha iyi ve enerjik hissetmeye başladım. Kocamın doğum gününde yaşadıklarımız da bu değişimi kanıtlamıştı.

Şeker kullanmadan bir yıl geçirme kararını alırken, ailecek ayda bir kere bir tatlı yiyebilme hakkını kendimize tanımıştık. Doğum günü olan bu tatlıyı kendisi seçebiliyordu. Eylül ayı, damak tadımızın yavaş yavaş değişmeye başladığını ve aylık tatlı kaçamağımızdan da daha az zevk almaya başladığını fark ettiğimiz ay oldu.

Kocamın doğum günü kutlaması için sipariş ettiği, çok katlı muz kremalı pastayı yediğimde kendimde yeni bir şeyler olduğunu anladım. Hem yediğim pasta diliminden zevk almadım hem de bir dilimi bile bitiremedim. Yeni damak tadıma bu muz kremalı pasta hastalıklı bir şekilde tatlı geldi ve dişlerimi ağrıttı. Başım ağrımaya ve kalbim küt küt atmaya başladı; kendimi berbat hissettim.

Toparlanmak için bir saat kadar kanepede uzandım ve  “Tanrım,” diye düşündüm, “şeker beni kötü hissettiriyor, ancak daha önce hayatımın her yerindeydi ve ben bunu hiç fark etmedim.”

Şekersiz geçen bir yılın sonunda bu bir yılın hesabını yaptım, çocuklarımın okula hasta oldukları için gidemedikleri gün sayısıyla şeker kullanmadığımız dönemdeki devamsızlıklarını karşılaştırdım. Fark dramatikti. Büyük kızım, Greta’nın geçen seneki 15 günlük devamsızlığı bu sene iki güne düşmüştü.

Artık şekersiz bir yıl geçirme deneyimizi tamamladık. Ancak artık damak tadımız ve beslenme biçimimiz tamamen değişti. Çok küçük porsiyonlarda, nadiren tatlı tüketiyoruz, Bedenim şekersiz geçirilen bir yıl için bana teşekkür ediyor gibi. Artık enerji konusunda hiçbir endişem yok. Grip sezonu geldiğinde büyük bir korkuyla çocuklarımla yatağın altına saklanmıyorum. Böyle bir şeyin üstesinden geldiğimize göre vücutlarımızın da gelecek herhangi bir tehlike için donatılmış olduğunu düşünüyorum. Artık ailecek daha az hasta oluyoruz ve daha çabuk iyileşiyoruz. Bu bir yılın sonunda artık daha sağlıklı ve daha güçlüyüz.

http://www.everydayhealth.com/columns/my-health-story/year-of-no-sugar-one-family-grand-adventure/

Çeviren: Sibel Çağlar

Dünyalılar

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu