BİRBİRİNİZİN KEDERLERİNE TÜKÜRMEYİN! – rabia mine
Herkes birbirini yargılıyor… Herkes şikâyetçi!.. Herkes mağdur!.. Herkes kurban! Katil kim peki?… Hiç kimse… Herhalde uşak…:)))
Yahu ortada öyle çok kötülük, kokuşmuşluk, çürümüşlük var ki, bari birbirinizi “masum kişisel tercihlerinden” dolayı yargılamayın… Ayıptır..
İlk önce herkes şununla bir kere yüzleşsin: Feysbukta var mısın, yok musun arkadaşım? Eğer var isen, iki ucu b..lu bir durumun altına kafadan imzanı atmışsın demektir: Teşhircilik ve röntgencilik!.. Evet evet, istediğin kadar inkâr et, burada yaşanan şeyin özcesi budur.
Hiçbir şey yapmasan, hayata bakışını ifade eden paylaşım tercihlerinle ve cümlelerinle ruhunu teşhir ediyorsun… Bu noktada neyi ne hakla yargılayabilirsin? Feysbuk ya da herhangi bir sosyal paylaşım sitesinde tek bir vesikalık fotoğraf paylaşımının bile pornografik davranış olduğunu savunan sosyologlar var.
Yok efendim “ben sadece politik yorumlar yapıyorum da, öteki niye kıçını gösteriyor?”… Sana ne kardeşim… Herkes sahip olduğunu sunar hayata… Sana bir zararı var mı? Onun sayfasını ziyaret etmezsen görmeyeceğin, listenden çıkarırsan rahatlıkla haber akışına düşmesinden kurtulabileceğin şeyler bunlar, farkında mı değilsin acaba?
Kaldı ki, senin belki tek bir kişisel fotoğrafın bile yok sayfanda ama, çarşaf çarşaf gırtlak kesme, deri yüzme, tecavüz, çocuk cinayeti fotoğrafları paylaşıyorsun.. Biliyor musun, sözde “duyarlı insan” olmak adına yaptığın bu şey, pornografinin allahıdır!… Ve üstelik, uzun vadede vahşeti kanıksatarak legalize eden, tam da sistem mühendislerinin amaçlarına hizmet eden son derece çarpık bir eylemdir… Keşke kıçını göstersen; ondan herkeste bir tane var zaten.. Senin yaptığın şey kadar sorun teşkil etmez emin ol…
Koca koca aydın geçinen adamlar görüyorum yaa, takıyorlar dillerine misal zavallı bir kadını, yok neden şunu paylaşıyormuş, yok bedeninden başka kuracak bir cümlesi yok muymuş?.. Ya da bir eşcinseli, ya da ne bileyim, kallâvi vizyonları olmayan “küçük, dertli” insanları…
Yok kardeşim… Başka bir şeyleri yok!… Var da kullanmıyorlar mı? Bir sanat müziği şarkısı vardır, bilenler bilir, der ki dizelerinden birinde: “Ne verdin ki bana, ne istiyorsun?.”. Ne verdi ki bu toplum o insanlara, ne istiyorsunuz? Size vermiş de neye yaramış üstelik…
Herkes istiyor ki, herkesin çıtası kendisininkinin yüksekliğinde olsun… Herkesin endazesi elindeki cetvelin boyu kadar…
Yargılamayın kardeşim boku püsürü!.. Yargılanacak onca alçaklık varken etrafınızda, insanların kendilerini ifade etme kapasitelerine ve tercihlerine mi kaldı mesele?…
Zannedersin herkes dünyayı kurtarıyor… Hayır efendim, ben de dahil hiçbirimizin doğru dürüst bir halta yaradığımız yok burada kendimizi kandırmaktan başka… Her gün takvimlerden bir acı indirip asıyoruz duvarımıza, ama çok daha beterlerinin listeye eklenmesinin hiçbir şekilde önüne geçemiyoruz…
Bütün sosyal paylaşım sitelerinde tek bir şey yapıyoruz, teşhircilik ve röntgencilik gibi aslında oldukça sorunsallı bir duruma istemeyerek de olsa razı gelerek, bir şekilde “biz de varız!” demeye çalışıyoruz, hepsi bu! Kimimizinki az kimimizinki çok, ama acıdan ve çaresizlikten kaynaklı bir zavallılıktır bu aslında…
İnsanın hastalığını hiç tanımadığı insanlarla paylaşarak kimsesizliğini gidermeye çalışması acıklıdır…
Yer bildirimi yapması acıklıdır…
Ağlaması, derdini paylaşması acıklıdır…
Yıllarca birlikte yaşadığı insanlara, sevdiğine, gündelik hayatta ağzıyla kuş tutsa anlatamadıklarını, ya da söylemeye cesaret edemediklerini buradan göndermeler yaparak anlatmaya çabalaması acıklıdır…
Şiir yazıp dönüp dönüp beğenenleri sayması acıklıdır…
Diyelim bunların hiçbirisi değil de gerçekten isterik, teşhirci, hayatta iki kitap okumamış bomboş biri olduğunu sergiliyor, bu çok daha acıklıdır…
Yaşamak, hele ki böylesine birbirine yabancılaşmış insanlardan oluşmuş bir toplumun içinde yaşamaya çalışmak, yalnız kalmamaya, kendin olmaya direnmek acıklıdır…
Lütfen, kimseye bir zararı olmadığı, başkalarının alanını taciz ederek saldırmadığı sürece birbirinizin kederlerine tükürmeyin! Hiçbirinizinki diğerinden daha ulvî değil çünkü, emin olun..
En boş gibi gördüğünüz davranışın arkasında bile asla tahmin edemeyeceğiniz dramlar gizli olabilir… Bilemezsiniz…
acıyı acıyla dövmeyin!
kim bilir, belki kediler peygamberdir…
rabia mine (facebook.com/rabia.mine.73)