Brooklyn’de Hasidik Yahudilerin yaşadığı bir mahalleden geçerken insan önce görüntüleri karşısında şaşkınlığa uğruyor. Hele de mevsim yazsa, tüm New Yorklular olabilecek en ince giysilerini giymişken, Hasidilerin kıştan kalma uzun, kalın ve siyah giysileri, geniş kenarlı fötr şapkaları, gösterişli sakalları ve kulaklarının önünde uzayan kıvırcık perçemleriyle başkalarından ayrılıyorlar.
Hasikdiler Brooklyn’de özellikle Crown Heights, Williamsburg ve Borough Park’ın bazı kesimlerinde yoğun olarak yaşıyorlar. Yidce ve İbranice tabelalarıyla buralarda insan kendini başka bir şehirde hissediyor. Hasidilerin hayatı, geleneksel Amerikan hayatından keskin biçimde farklı. Buralarda, cemaat kavramının ne kadar güçlü olduğunu da, kadınlarla erkeklerin gelenekler ve dini kurallar nedeniyle çok farklı roller üstlendiklerini de, bu insanların dini ritüellere bağlılığını da burada kısa bir süre geçirdiğinizde bile hissediyorsunuz.
KÖKENİ POLONYA
Hasidizmle ilgili karşıma çıkan kaynaklardan birisi, Ebru Metli’nin 2006 tarihli yüksek lisans tezi. Burada Hasidizm “Yahudiliğin kendi içindeki bölünmeler ve yozlaşmalar ile anti-semitizmin giderek şiddetlendiği 18’nci yüzyıl Polonyasında ortaya çıkan ve gücünü halktan alan bir dini hareket” olarak tanımlanıyor. Hasidizm’in kelime anlamı “dindarlık”. Bugün katı ritüellere sahip olan Hasidik öğreti, aslında Yahudilik içinde dogma ve ritüeller yerine inancı ön plana çıkartan mistik bir ideoloji.
Yahudilerin yoğunlaştığı Polonya’da, tam da sonradan İslam’a dönen Sabetay Sevi’nin başlattığı sahte mesih hareketinin toplumu böldüğü bir dönemde ortaya çıkmış bir tür “öze dönüş” hareketi. Bir halk hareketi olarak ortaya çıkan Hasidizm, ortodoksluğa coşkuyu, dansı, müziği getirmiş. Hasidilerin ayinleri, ciddi görüntülerinden beklenmeyecek ölçüde neşeli.
2011 yılında yapılan bir araştırmaya göre New York’taki 1,5 milyon Yahudinin 561 bini Brooklyn’de yaşıyor. Brooklyn, şehirdeki Hasidilerinse yüzde 94’üne ev sahipliği yapıyor.
ORTALAMA ÇOCUK SAYISI SEKİZ
Hasidiler, diğer tüm Ortodoks Yahudiler gibi aile değerlerine büyük önem veriyorlar. Çoğu 18 yaşına geldiğinde evleniyor ve tıbbi bir gereklilik olmadığı sürece doğum kontrolünden uzak duruyor. Dolayısıyla ailelerdeki ortalama çocuk sayısı sekiz. Doğum oranları bu kadar yüksek olunca, tüm Ortodoks Yahudiler gibi Hasidilerin nüfusu da giderek artıyor. Bugün New York’taki Yahudilerin yüzde 32’si Ortodoks. Yahudi çocuklarınsa yüzde 61’i. Bu, kısa bir süre sonra New York’taki Yahudilerin büyük bölümünün Ortodoks olacağı anlamına geliyor.
Ama yaşam sistemlerinin bu kadar büyük bir nüfusu nasıl kaldıracağı tartışmalı. Hasidiler, büyük bölümü dua ve dini öğretilerle geçen çok kapalı hayatlar sürüyorlar.
Günde iki kez ibadet için bir araya gelmeleri ve Sebt günü gerekliliklerine bağlı olmaları, çalışma saatlerini, dolayısıyla iş seçimlerini kısıtlıyor.
Çocukların 13 yaşında laik eğitimden çıkıp dine yönelmesi, mesleki becerilerinin gelişmemesine neden oluyor. İşyerlerinde ayrımcılıkla karşılaşıyorlar.
Kendilerine ait bir ekonomileri, alışveriş yaptıkları koşer marketleri, gazeteleri olsa da ailelerin birçoğu yardımlarla geçiniyor.
Çoğu Hasidi televizyon izlemiyor, sinemaya gitmiyor ya da popüler dergileri okumuyor. Elbette internet, duvarların yıkılmasına neden olmuş. Bugün internet kullanımı konusunda kendi aralarında tartışmalar var. Ama genel olarak, iş ya da başka Yahudi cemaatlerine ulaşmak için internetin kullanılabileceğini düşünüyorlar. Çoğu, kültürlerini korumak için kendi aralarında Yidce konuşuyor.
Maddi dünyadan bu kadar uzak olan bu grup, aslında kendi içinde politikaya düşkün. Örneğin bir lider öldüğünde, yeni lider konusunda ateşli tartışmalar yaşıyorlar. Başka topluluklarla ilişkiler ya da bazı iç uygulamalar da tartışmalara neden olabiliyor. Bugün Ortodoks Yahudilerin arasındaki en büyük tartışmalar genellikle İsrail devleti konusunda yaşanıyor.
İSRAİL’E KARŞILAR
Ortodoks Yahudiler bugün Siyonistler, Siyonist olmayanlar ve anti Siyonistler olarak üçe ayrılmış durumda. Hasidik Yahudiler bu kampların son ikisine dahiller. Kutsal topraklara hepsi bağlı olsa da, modern İsrail devletine böyle bir bağlılıkları yok. Siyonist olmayanlar, kendi çıkarlarını korumak için İsraille bir noktaya kadar bağlantı kurabileceklerini düşünseler de, anti Siyonistler Mesih gelmeden bağımsız bir devlet kurmanın yasak olduğunu düşünüyor ve dolayısıyla İsrail devlerinin dine aykırı olarak görüyorlar. Din ve siyaseti ayırmak gerektiğini, İsrail’in sürekli savaşarak insan hayatı için tehlike oluşturduğunu söylüyorlar.
Hasidilerin, Mavi Marmara protestoları sırasında ellerinde Türk bayraklarıyla İsrail karşıtı gösterilere katılmaları şaşkınlık yaratmıştı. Ama onlar, tüm Yahudilerin Siyonist olmadığını anlatmaya çalışıyorlar. Bu kapalı topluluğun dünyaya, kendilerine dair anlatmaya çalıştıkları tek şey de bu belki de.
Barbaros Sayılgan / New York
Dünyalılar