Olanaksız… Mümkün değil… gibisinden sözlerinizi duyabiliyorum. İçten içe ben de olabileceğine çok fazla inanamıyorum. Biliyorum ki insan doyumsuzdur. Biliyorum ki insan gösteriş budalasıdır. Biliyorum ki kulaklara bir şeyler tüketilmesi gerektiği fısıldanmıştır.
Tüm bunları yıllar önce Ted Dave yıllar önce biliyordu ama bildikleri onu korkutmadı içindeki umut ışığını öldürmedi.
Girişimlerinin etkisiyle Şükran gününün devamındaki Cuma günü yani bizlere “Black Friday” olarak dikta edilen gün “Satın Almama Günü” olarak dünya çapında kutlanmaya başlandı.
Kutlama dediysem öyle insanlara hediye alıp dağıtılarak yapılan kutlamalardan bahsetmiyorum. Hiçbir şey satın almadan yapılan kutlamalardan bahsediyorum.
Satın Almama Gününün tek amacı yalnızca satın alarak yapılan tüketime engel olmak değil. İnsanları daha bilinçli tüketiciler haline getirmeyi de amaçlıyor.
Gerçekten satın almak zorunda mıyız?
Küresel iklim değişikliğinin etkilerini artık daha çok gördüğümüz, yaşadığımız şu günlerde, dünyanın sınırlı kaynaklarının dünya nüfusunun çok az bir kısmı tarafından tüketildiğini de düşünürsek, bu adil olmayan tüketim orantısızlığına karşı tek tek bireyler olarak kendimizi sorgulamamız, tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirmemiz, belki de değiştirmemiz gerekir. Bugün bunun için iyi bir fırsat…
Başka bir ekonomi bizimle mümkün. Daha çok üreterek, pek çok ihtiyacımızı evde kendimiz yaparak, paylaşarak, takas ederek ve tüketirken tükettiğimiz şeyin tüm dünya ve doğa adına bedelini düşünerek işe başlayabiliriz.
Siz de bugünden başlayarak bu özel günde hiçbir şey satın almazsanız kim bilir belki de ülkemizde yapılması düşünülen AVM’lerin yerlerine ağaçlar dikilir.
Engin Akalın
Dünyalılar