Çok eski tarihlere dayanan mimarlık ve iç mimari tarihlerini ve amaçlarını bir seferde anlatmak elbette mümkün değildir. Ancak bu yazıda sizlere kısa da olsa bu meslek gruplarının kronolojik sıralamaya göre, benzerliklerinden, ayrımlarından ve doğurdukları ihtiyaçlardan bahsedeceğiz.
1.Endüstri devrimi, birçok konuda olduğu gibi mimaride de radikal değişikliklere sebep olmuştur. Dini otoritenin etkisini kaybetmesiyle birlikte, mimari alanda da “dini yapılar inşa etme” anlayışı, yerini barınma sorununu çözecek yeni konut tiplerine ve kamusal alanlara bırakmıştır. Bu durum ise, 1830-1850 yılları arasında “modern şehircilik” anlayışını doğurmuştur, 19. yüzyılın sonlarında Ebenezer Howard’ın ‘Bahçe Şehir’, 20. yüzyılın başlarında da Tony Garnier’nin ‘Endüstri Kenti’ yaklaşımları ortaya çıkmıştır. Apartman tipinde yapılan işçi konutları ise, ilk toplu konut örneklerini oluşturmuştur.
Ebenezer Howard – ‘Bahçe Şehir’
Tony Garnier – ‘Endüstri Kenti’
2.Makinenin insan ile madde arasına girerek, güzelliği yok ettiğini savunan, Endüstri Devrimi’ne karşı gelen Art Nouveau akımının en önemli savunucuları, William Morrisve Antoni Gaudi gibi isimler olmuştur. Sosyalist bir ideolojiye sahip olan Morris, ucuz ve seri üretim ürünler yerine; el yapımı, estetik değer taşıyan ürünleri her kesimden halka ve işçi sınıfına mal etmek isteyerek, atölyeler kurmuştur. Ancak el yapımı ürünlerin, endüstri ürünlerinden daha pahalıya mal olmasıyla birlikte, işçi sınıfının değil, burjuvazi kesiminin gözdesi olmuştur.
Bir yandan da fabrikalaşma, hızlı ve düşük maliyetli üretimin hız kazanması; endüstriyel mobilya üretimini de ortaya çıkarmıştı.İlk olarak 1899 yılında İngiliz Dekoratörler Enstitüsü kurulmuştur. Amerika’da ise, ilk kadın iç mimarlardan biri olan Candace Wheeler; Amerika’nın dekorasyon anlayışına yeni bir stil kazandırmıştır. Kadınlar için; el sanatları, iç mekan tasarımı gibi kurslar vermiş ve otorite tarafından kabul edilen bir oluşuma sebep olmuştur.
William Morris, Philip Webb William Morris’in el yapımı sandalyeleri.
Antoni Gaudí – ‘Casa Batlló’ Antoni Gaudí – Parc Güell’
3.Art Nouveau, Art and Crafts, Eklektisizm‘in geçmişi taklit eden anlayışına karşı; yeni yapı malzemeleri ile yapım yöntemlerini benimsemiş, çağdaş ve yalın yeni bir mimari dönem ortaya çıkmıştır; modern mimarlık dönemi. Yapıyı minimum maliyetle ekonomik olarak yapmak gerektiği, yapının da aynı zamanda topluma hitap ettiği fikri yayılmaya başlamıştır. Bu dönem mimarları, cephedeki hareketleri iç mekana, iç mekanı da cepheye, mobilyalara ve tüm detaylara yayarak, yalın ama bütünlük içeren yapılan inşa etmeye çalışmışlardır.
Gerrit Rietveld – ‘The Rietveld Schröder House’
Gerrit Rietveld – ‘Red Blue Chair’
4.Türkiye’de iç mimarlık konusunda eğitim, ilk olarak 1925 yılında, bugünkü adı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi olan, Sanayi-i Nefise Mektebinde başlamıştır. 1954 tarihinde TMMOB tarafından resmen kabul edilmiştir.
Peki ama mimarlık, iç mimarlık ve dekoratörlük arasındaki farklar nelerdir?
Öncelikle mimarlık ile iç mimariyi dekoratör anlayışından ayrı tutmak gerekmektedir. Dekorasyon demek; piyasada hale hazırda bulunan ürünleri alarak, bir mekan içinde kombin etme işidir. İçinde süslemecilik anlayışını da barındırdığı gibi, boyacı, perdeci, halıcı gibi meslek erbaplarını da ‘itinayla dekorasyon yapılır’ algısına itmektedir. Bu işi genelde; sosyetik bir aileden gelen, ‘sen çok zevklisin’ iltifatlarından esinlenen, alış-veriş yapmayı özellikle çok seven, çoğunluğu kadınlardan oluşan insanlar yapar. Genellikle eğitim almazlar ve sadece ‘kendi zevklerinin’ izini sürerler. (bu işi gerçekten eğitimini alarak ve belirli bir doktrinle icra edenleri tenzih ederim.)
Bunlar, tipik birer ‘kombin’cilerdir.
Mimar; binaları her çeşit yapının, kullanıcıların ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde, estetik ilkeleri göz önünde bulundurarak tasarımını yapan ve yapımını denetleyen kişidir. Bu kurgu içinde yapının fonksiyonlarına işlevsellik katması, teknik ve mali analizini yapması; çevreye, kültüre ve döneme uygun bir tasarım yapması gerekmektedir.
İç mimar; bir mekan içinde, bireylerin işlevsel hareket etmesini sağlayarak, mekanın tüm bileşenlerine aynı dil birliğini yansıtarak, müşterinin ihtiyaçları ve istekleri doğrultusunda, mekandaki elemanları tasarlayan ve çözüm sunan meslek grubudur. Aynı zamanda, yakın çevre tasarımı eğitimi de almış olmakla beraber,binanın cephesini ve ilgili çevreyi de tasarlayabilmektedirler. (Bu bölümün orijinal adı; İç Mimarlık ve Yakın Çevre Tasarımı’dır.)
Mimarlar ve iç mimarlar birbirlerinden çok haz etmezler; çünkü mesleklerinin ellerinden alındığı kanaatini taşırlar. Oysa iki meslek grubu da çok farklı eğitimler almasına rağmen, birbirlerine bağlıdırlar. Çoğu üniversitede iç mimarlık, güzel sanatlar fakültesine bağlıdır ve sanat, tasarım, detay, mobilya tasarımı, heykel, grafik vs. üzerine eğitim alırlar. Mimarlar, daha teknik, yapısal, fonksiyonel ve çözüm ağırlıklı bir eğitim alırlar. Bu iki meslek grubunun ihtiyaç ve istekler doğrultusunda bir arada ve birlikte olması gerekmektedir.Reel sektörde bu mekanizma iyi kötü işlerken, zihinlerdeki bulanıklık ve ön yargılar hiç bitmemektedir. İşte bu yüzden o meşhur soru da asla netleşememektedir; ‘iç mi dış mı?’
Görse ve Yazar: Serap Coşkun
Kaynaklar:
http://w3.balikesir.edu.tr/~birol/modernizm.pdf
https://tr.wikipedia.org/wiki/Art_Nouveau
https://tr.wikipedia.org/wiki/William_Morris
https://en.wikipedia.org/wiki/Interior_design
http://www.sbid.org/2013/08/the-history-of-interior-design/
http://styles-and-periods.interiordezine.com/
Dünyalılar