Yaşam

İlginç Psikolojik Fenomenler

Psikolojik FenomenlerGünlük hayatta insanlarda gözlemlediğimiz birçok ‘anormal‘ diye adlandırabileceğimiz durum ve hareket, aslında üniversitelerde psikoloji laboratuvarlarında geçerliliği kanıtlanmış bulgular. 19. yüzyılın ‘rasyonel insan’ tanımından , 20. yüzyılın ‘irrasyonel insan’ tanımına geçiş yaparken, insanın ‘garip’ huyları daha sistematik biçimde incelenmeye başlandı. Bu da İlginç Psikolojik Fenomenler diye adlandırabileceğimiz bir grup ilginç psikolojik etkiyi tanımamızı sağladı. İşte sizin de belki kendinizde ve çevrenizde kolayca gözlemleyebileceğiniz 4 ilginç psikolojik fenomen:

1. Ringelmann Etkisi: Bu psikolojik fenomene göre, bir grubun katılımcı sayısı arttıkça, gruptaki her bireyin verimliliği düşer. Alttaki resim, tam da bu resmi özetleyen bir durum. Halatı tutan ilk üç kişi tüm güçleriyle halata asılırken, eklenen her kişinin eforu, hatta dikkati daha da azalıyor. Bu fenomeni ilk defa 1913’te Fransız bir mühendis olan Maximilien Ringelmann keşfediyor. Yani gruptaki birey sayısı arttıkça verimliliğin artacağına inanan grup liderleri aslında yanılıyor. Gruba eklenen her yeni kişiyle, grubun etkinliğinin gruba olan marjinal katkısı azalıyor. İngilizce’de social loafing (sosyal boş gezme) olarak da adlandırılan bu fenomen, grup dinamiklerinde dikkatle incelenen bir durum.social-loafing

2. Dunning-Kruger Etkisi: Dunning-Kruger etkisi, Cornell’li psikologlar David Dunning ve Justin Kruger tarafından 1999’da keşfediliyor. Günlük hayatta bizim de çevremizde sıkça gözlemleyebileceğimiz bu fenomene göre, bir beceride yetersiz insanlar, o konuda kendini diğer insanlardan genelde daha üstün görüyorlar. Nasıl mı diye sorarsanız, Dunning ve Kruger bunu adım adım açıklamış:

diane-kruger-etkisiBir kişi bir konuda yetersizse;

  • O konuda kendi seviyesini başkalarından üstün görmeye daha yatkındır.
  • Diğer insanlarda gerçekten olan yetenek ve becerileri farketmemeye yatkındır.
  • Kendisindeki yetersizliğin seviyesini göremez.
  • Eğer o beceride eğitime tabi tutulursa, daha önceden yetersiz olduğunu farketmemeye yatkındır.

Dunning-Kruger’in yaptığı deneyin bir de diğer yüzü var. Yeteneklerini değerlendiren gerçekten yetenekli ve gerçekten yeteneksiz üniversite öğrencilerinden, gerçekten yeteneksiz olanları kendilerini olduklarından iyi değerlendirirken; gerçekten yetenekli olanları da kendilerini gerçekten olduklarından çok daha kötü değerlendiriyorlar. İlginç değil mi? Dunning-Kruger efekti henüz yeni keşfedilmiş olsa da, birçok filozof ve düşünürün özlü sözleri aslında toplumu iyi gözlemleyen insanların bu fenomene isim koymadan farkında olduklarını gösteriyor.

Örnek olarak, Konfüçyüs‘ün: “Gerçek bilgi kişinin cehaletinin boyutunu anlayabilmesidir.”

Bertrand Russel‘ın:“Belki de zamanımızın en acı verici şeylerinden biri, bir fikri hiç şüphe duymadan savunan kişiler çoğunlukla aptal olması, ve biraz hayal gücü ve anlayışı olan kişiler ise şüphe ve kararsızlık dolu olmasıdır.” sözleri aslında Dunning-Kruger etkisinin özlüce dillendirilmiş hali.

3. İsim-Harf Etkisi: Bu ilginç psikolojik fenomen, kişinin gizil özgüven veya egotizmini ölçmek için sıkça kullanılan bir testin sonucu. İnsanlar bir kelime listesi verildiğinde, genelde kendi isimlerindeki harflerin bulunduğu kelimeleri seçiyor. Bu teste İlk Tercih Testi (Initial Preference Task) deniyor. Kişilerin sadece  harflerin bulunduğu bir listeden hızlıca harf seçmeleri istendiğinde de kendi isimlerindeki harfleri daha sık tercih ediyorlar. İlginç olan ise, bu araştırmayı takip eden bilim adamlarının bazılarının kişilerin iş, eş ve yaşanılacak şehir gibi çok önemli seçimlerinde bile, kendi isimlerindeki harflerin bulunduğu yerleri tercih etmeleri. Ancak konunun bu tarafına biraz şüpheli yaklaşmak lazım, sonuçta ya çok fazla harfin bulunduğu bir isminiz varsa?

4. Hale Etkisi (Halo Effect): Hale etkisi, ünlü psikolog Edward Thorndike’ın 1920’de halo-etkisiyazdığı bir makalede kullandığı terimdi. Hale etkisini kısaca açıklamak gerekirse, bir insanla ilgili edindiğimiz genel izlenime bağlı olarak, onun hakkında bilgi sahibi olmadığımız konularda yetkin ve iyi görmemizle alakalı bir psikolojik fenomen. Bir örnek vermek gerekirse, bir toplantıda çekici bir kişiyle tanışıyorsunuz. Hale etkisine göre, siz bu kişiyi o toplantıdaki diğer insanlara göre, kişiyi henüz çok tanımasanız bile daha iyi kalpli ve daha zeki görmeye meyillisinizdir. Maalesef hale etkisinin, eğitim ve yargıda büyük bir rolü var. Örneğin, 1974’te 60 tane erkek üniversite öğrencisiyle yapılan bir araştırmada, deneklere kadın öğrenciler tarafından yazılmış kompozisyonlar okutuldu. Bu kompozisyonların üçte birinde çekici bir kadın öğrencinin fotoğrafı, üçte birinde ise çok çekici olmayan bir kadın öğrencinin fotoğrafı bulunuyordu. Diğerlerinde ise hiç fotoğraf yoktu. Sonuçlar şunu gösteriyordu, erkek öğrenciler çekici kadın öğrencinin fotoğrafının bulunduğu kompozisyonlara hep daha yüksek not verdiler. Daha da ilginç olanı ise, eğer kompozisyon kötü yazılmışsa, güzel ve çirkin yazar tarafından yazılan kompozisyon arasındaki puanlama daha da artıyordu. Yani, güzel insanlar kötü bir iş yapsa bile, çirkin bir kişinin yaptığına göre daha iyi değerlendiriliyordu. Bir de bu fenomenin yargı sistemindeki rolünü düşünün…

Ayşe Canan Altındaş

Kaynak: http://www.pavlovspartner.com

Dünyalılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu