Yaşam

Ölüm/Yaşam

ÖLÜM/YAŞAM

Adları bile hatırlanamayan ülkeleriyle, bizim bildiğimiz yaşamdan habersiz; yarın, kendisinin ve çocuklarının karnını neyle, nasıl doyuracağını bilmeyenlerin yaşadığı yer…

afrika

Bazı yerleri hariç çatışma çıkarmak bile gereksiz masraftır, sıfır gelirleriyle ölümün değeri de “0”dır.

Burası gibi o koskoca gezegenin; farklı milletlere, farklı dinlere veya inançlara mensup; neredeyse %50’sinin, günlük “2” doların altında bir gelirle yaşadığı ya da öyle sandığı yerlerinde doğanlar, çok kısmetsizdir. Hiçbir şeyleriyle övünemezler. Yoktur!

Toplam servetin %50’sinin %1’lik kesimin elinde olduğunu bilseler, dua etseler, beddua etseler de nafile! Ne kötülük ettim de sözü buralardan gelmedir herhalde.

Es kaza buralarda doğduysanız, nerede, nasıl, ne nedenle öldüğünüzün hiç önemi yoktur. Ölümlerinin değeri, yine gelirleri gibi azıcıktır. Yer yer yaşayıp, oh çok şükür diyen insanlar çok iyi açıklar bu durumu. Sınavdır!

O gezegenin en önemli yerinin yakınlarında, büyük dinlerin çıkış noktası ve medeniyetin beşiği sayılan yer… Yeraltı zenginliklerine rağmen, belki karnını doyurabilen ama artık ne için savaştığını bile unutmuş insanlar yaşamaya çalışır orada. Çatışma hiç bitmez. Sebep bulmak çok kolaydır. Dindir, mezheptir, bak bu diktatördür… Zaman zaman demokrasi bazen bahar filan getirilir. Herkese de getirilmez öyle, getirenler çok seçicidir. Bazıları için biraz masraf da edilebilir fakat yeni taktik az masrafla çatışma çıkarılmasıdır.

Herkes, her an ölebilir. 100 olur 200 olur, günlük sayı önemsizdir. Ara sıra toplam rakam konuşulabilir. Ölüm azıcık daha önemlidir ama çok normal karşılanır. Kaderdir! Hem fakirlik iyidir hem zenginlik. Hem hastalık iyidir hem sağlık. İnsanları inançlıdır. Sınavdır tabi!

Bir de o gezegenin en önemli yeri vardır.

Orada yaşayanların, neden gezegenin en önemli yerinde doğduklarını açıklamak zordur. Neden 500m mesafede Suriye’nin veya Bulgaristan’ın bir köyünde doğmadıklarını hiç bilmezler ama diniyle, milletiyle, köyüyle, anasıyla, babasıyla övünmeyi çok severler. Kısmetlidirler!

Aslında en önemsizlere yakın ya da en çok savaşın yaşandığı yerlerin bir adım ötesinde yaşayıp, umursuyormuş gibi yapıp aslında hiç umursamazlar. Ötede insanların yaşam alanları yıkılırken, burada daha güzel, daha iyi yaşam alanları satın almaktır son amaçları. Her şeye, en iyi inanıyormuş gibi yapanlar yaşar burada, çok yaşasınlar!

Ölümün değeri? Duruma göre değişir. Dünyanın en iyi insanı olsanız, bir karıncayı bile incitmemiş olsanız da fark etmez. Din, millet, zenginlik, ünlülük, işçilik, patronluk… Diğerlerini boş verin, güzelliğe göre bile değişebilir ölümün değeri. Ay çok güzel kızmış yazıık!

Yer yer de…

Gezegenin bambaşka yerlerinde yaşayan, gelir düzeyi yüksek insanlar vardır. Çok kısmetlidirler. Karar verirler. Kim kiminle çatışacak, nerede savaş olacak onlar karar verirler. Onlara çok para harcatmadan kullanabildikleri, inandığımız değerleri çok severler. Daha dindar olmamız, daha milliyetçi olmamız çok işlerine gelir. Bizi motive edip, çalıştıran, savaştıran, her şeyi kullanabilirler. Ölümleri çok değerlidir. Yaşamak için her şeyi yaparlar. Öbür dünyaya filan inanmazlar, onlar için bir dakika bile çok önemlidir.

O gezegenin her yeri, her canlısı aynı değeri taşıdığında, insanı öldüren tek neden hastalık, yaşlılık olduğunda başlayacak yaşam. Çok uzak belki ama o zaman başlayacak.

21.07.2015

Emre Taşpınar

Dünyalılar (www.dunyalilar.org)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu