Yaşam

Karga Karga Gak Dedi

Kargalar, töresel ve dini inançların tam tersine, zeka seviyesi -insandan sonra- en gelişmiş hayvan türüdür.

karga

Kendi deyimiyle, -hayvanları kocasından daha çok seven- Amerikalı komşum, evinde beslediği dört köpek, üç kedi, iki at, onlarca tavuk ve horoza ilâve olarak, kanadı kırıldığı için uçamayan dişi bir karganın da bakımını üstlendi. Büyük ihtimalle yırtıcı bir kuşun saldırısına uğrayan yaralı karga için arka bahçesinde yuva yapan komşum, kargayı hazmı kolay et, sulu tahıl çorbaları ile günlerdir besliyor.

***

Yeryüzündeki birçok kültüre göre kötü kaderi ve ölümü temsil eden kargalar, antik Keltler tarafından savaş tanrıçası olarak sembolize edildiler. Vikingler savaşta öldürdükleri düşmanların ruhlarına kargalar tarafından ceza verildiğine inandılar. Kargalar, Kuzey Avrupa kültürlerinde Cehennem, Orta Çağ Avrupasında da Şeytan ile bütünleşirler. Amerikan kızılderilileri kargaları düzenbazlığın ve riyakârlığın sembolü olarak yorumladılar. Pueblo yerlileri için siyah tüyleri ve uzun gagalı anatomik yapısı nedeniyle cadılığın karanlık gizemlerini simgeleyen kargalar, Aztekler tarafından toplum karşıtı kişisel değişimin belirtisiydiler. Antik çağ kültürlerinin çoğunda, insanın karanlık psikolojik yapısının ve ahlâksız arzuların simgesidir. Birçok edebi eser, dini inanç, masal ve efsanede de kargalardan aleyhte bahsedilir. İncil’in Krallar bölümünde de kargalar yeryüzündeki kuraklık ve düzensizliğin başlıca nedenleridir. Shakespeare, kargaları; Macbeth’inde “Şeytan’ın çığlıkları”, Othello’sunda ise “Hastalık bulaştıran yaratıklar” olarak yorumlar.

***

Kargalar, töresel ve dini inançların tam tersine, zeka seviyesi -insandan sonra- en gelişmiş hayvan türüdür. 19. yüzyılda yaşamış olan rahip Henry Ward Beacher’ın “Bird Brain / Kuş Beyni” adlı yapıtında; “Şayet insanoğlunun kanatları olup, tüm vücudu siyah tüylerle kaplı olsaydı, sadece bir kaç tanesi kargalar kadar akıllı olurdu!” tezi bilimsel ve zoolojik açıdan kesinlikle doğru.

Güney Pasifik Okyanusu’ndaki New Caledonian adasında bulunan bir karga türü üzerinde yapılan deneylerde kargaların insandan sonra en akıllı canlı olduğu kanıtlanmıştır. Oxford Üniversitesi Ekolojik Davranış Araştırmaları Grubu’nun yaptığı çalışmalar sonucu kargalar, insana genetik olarak %98 oranında benzeyen şempanzelerden bile daha çok gelişmiş bir zekaya sahipler. Kargaların temel fizik kanunlarını algılayarak el aleti yapma yeteneklerinin araştırıldığı deneylerde; denek olarak kullanılan bakır bir kabloyu gagası ile kanca şekline getirdikten sonra uzun bir plastik şişe içindeki yiyeceğe ulaşan karga sadece insanlara özgü olduğu varsayılan sebep-sonuç ilişkisini çözümleyebilen tek hayvandır. İnsandan çok daha üstün bir hafızaya sahip olup, doğal ekolojik farklılıklara kısa zamanda bağışıklık kazanabilen kargalar çeşitli nesnelerin sayısını(adet) belirleme yeteneği de gösterirler.

Yeni Zelanda ve Güney Afrika haricinde dünyanın bütün bölgelerinde yaşayabilen kargalar, biyolojik yaşam şartları içinde insan gruplarına çok iyi adapte olurlar. Ağaç kurdu, tırtıl, tohum, tahıl ve meyve ile beslenen kargalar ortalama olarak yarım kilo ağırlığında ve 40 santimetre boyundadırlar. Atmosfer basıncının çok büyük değişiklere uğradığı çetin kış günlerinde dahi günde en az 50 kilometre uçabilirler. Temel duyu organları insanlardan çok daha fazla gelişmiş olan kargaların işitme özelliği köpeklerden, görme becerileri ise şahinlerden bile daha fazladır. İlkbahar aylarında çiftleşen dişi kargalar yılda 4-6 adet yumurta verip, 18 gün kuluçkada kalırlar. Yerden 50 metre yükseklikte ağaç dalları üzerinde kurdukları yuvalarında koloniler halinde yaşayan kargalar aile ilişkilerine çok önem verirler, kendi grubu dışındaki hemcinslerine de yiyecek yardımında bulunup, kan bağı olmayan karga yavrularını doğal tehlikelerden canları pahasına korurlar.

Yaşadıkları ortama kolaylıkla uyum sağlayabilen kargaların; kedi miyavlaması, endüstriyel makinelerin motor gürültüleri ve insan seslerini taklit etme yetenekleri de vardır. Kargalar farklı gruptaki hemcinsleriyle iletişim kurmak için melodi ritimli sesleri tercih ederler.

Doğanın zararlı bakterilerle dolmasını önlemek için leşlerle de beslenen kargaları insanlardan üstün kılan en büyük özellik ise uzun ömürleri boyunca monogamik / tek eşli bir ilişki sürmeleridir. Doğumlarından iki hafta sonra seçtikleri eşleri ile birlikte aile ilişkisine girip, birbirlerini kesinlikle aldatmazlar.

***

Amerikalı komşum kütüphane ve internetten kargalar hakkında geniş araştırmalar yaparak bütün zamanını ve imkânını yaralı dişi kargaya vakfetti. Kanadı kırık kargayı sadık erkeği biran bile olsun yalnız bırakmıyor. Tırtıl ve tohum taneleri ile yaralı eşini şefkatle besliyor. Güneş doğar doğmaz dişisinin yuvası üzerinde, gün batımından sonra da en yakındaki bir ağacın dalında sabaha kadar tüneyerek eşini sevgi, sadakat ve tedirginlik duygularıyla bıkıp usanmadan bekliyor.

***

Üçüncü Dünya Savaşı sonrasında yeryüzünde hamam böceği imparatorluğu kurulacak. Olası bir nükleer savaşta insanlar 500, hamam böcekleri ise 100.000 birim rem’lik radyoaktiviteye dayanma gücüne sahipler.

Yarım kilo bal üretebilmek için dört milyon çiçeğe konan arı, bağımsız iki beyne sahip olan yunus balığı, sevişirken kesintisiz yarım saat orgazm olan domuz bile değildim. İnsandım, kargadan çirkin, hamam böceğinden daha acizdim.

***

Düzenli veteriner kontrolleri, çekilen sayısız röntgen filmleri, vitamin tedavisi ve hayvansever komşumun üç haftalık kesintisiz titiz bakımı sayesinde yaralı dişi karga sonunda iyileşti. Erkeğinin yardımlarıyla ilk deneme uçuşunda başarılı olan karga artık sevgilisi ile birlikte özgürce kanat çırpıyor. Karga çifti, minnet ifadesi olarak komşumun bahçesindeki ağaçların üzerine kurumuş bitki saplarından, tavuk tüylerinden yeni bir yuva da yaptılar.

***

Aşkın ve sadakatın verdiği huşu ile varlıklarına şükreden mesut kargaları zapt edilmez insani bir kıskançlıkla seyrediyorum. Biyolojik zaaflarımı, geçmişimde söylediğim yalanları, aldattığım masum sevgilileri, riyakârlığımı ve kırdığım kalpleri düşündüm.

Aşık kargalar, “gaaaakk” çığlıkları atarak , masmavi gökyüzünün derinliklerinde mutluluk serenatları eşliğinde, tabiatın koynunda deliler gibi sevişiyorlar.

Şu kargalardan öğreneceğimiz çok şeyler var…

Mehmet T. Özciğer 

Dünyalılar

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu