Abraham Maslow’un ortaya koyduğu ihtiyaçlar hiyerarşisi sıklıkla bir piramit olarak düşünülür. En temel ihtiyaçlar piramidin tabanında yer alır. Piramitin en tepesinde ise kendini gerçekleştirme gereksinimi vardır.
Peki, siz kendini gerçekleştirebilenlerden misiniz?
Nefes almak, yemek, içmek, ısınmak, barınmak gibi fizyolojik ihtiyaçlardır bunlar. Varsayıma göre açlık içinde birinin daha üst düzeydeki bir arzuya yönelmesi pek olası değildir. Bir üstteki katmanda güvenlik vardır. Eğer kişi kendisini, ailesini ve içinde bulunduğu toplumu güven içinde hissederse bir sonraki katmandaki ihtiyaçları tatmin etmeye yönelebilir. Üçüncü katmanda ait olma ve sevgi gereksinimi vardır. Yani yaklaşık olarak başkalarıyla ilişki kurmak, kabul edilmek ve bir yere ait olmak… Daha da yukarı çıkıldığında saygınlık ve değer gereksinimi vardır ki bu prestij, başarı, yeterli olmak, başkaları tarafından tanınmak ve benimsenmek gibi ihtiyaçları içerir. Piramitin en tepesinde ise kendini gerçekleştirme gereksinimi vardır.
Aslında anlaması çok kolay. “Aç ayı oynamaz” sözünden gidin. İnsan, bir alt katmandaki ihtiyaçları tam olarak gideremeden bir üst düzeydeki ihtiyaç kategorisine, yani kişilik düzeyine geçemez. Birey için o an baskın olan gereksinimler hangi katmana ait ise, kişiliğin gelişmişlik düzeyi de onun tercihinden bağımsız olarak bu gereksinim katmanına karşılık gelen düzeyde olabilir (istisnalar dışında). Yani denmektedir ki: karnını doyurabilen ama ciddi biçimde güvenlik sorunu olan birinin kendini geliştirmeye dönük bir kitabı okuması pek de beklenemez.
Piramitin tepesindeki katmana gelelim: Kendini gerçekleştirme… Teoriye göre kişi ancak diğer ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra, kendini gerçekleştirmeye odaklanabilir.
Peki, kendini gerçekleştiren insanların özellikleri nelerdir?
Kendi özelliklerini kabul etme ve demokratik dünya görüşü: Kendini gerçekleştirmiş insanlar, geçmişleri, şu anki konumları, sosyoekonomik ve kültürel düzeyleri ne olursa olsun kendilerini ve diğerlerini oldukları gibi kabul etme eğilimi gösterirler. Suçluluk duymadan ve kısıtlamalardan uzak biçimde, kendilerinden ve hayatlarından keyif alırlar.
Gerçekçilik: Kendini gerçekleştirmiş insanların bir diğer özelliği, gerçekçilikleri. Bilinmeyen veya farklı olan şeyler karşısında korkulu olmak veya yok saymak yerine, mantıklı bakış açısı sergilerler.
Problem odaklı olmak: Yine bu kişilerin, kişisel prensipleri ve sorumluluk bilinçleri gelişmiştir. Gerçek problemlerle uğraşmaktan zevk alırlar ve diğer insanların da hayatını güzelleştirmek isterler.
Doruk deneyimleri: Bu kişilerde sıklıkla doruk deneyimleri olur. Doruk deneyimi çoşku, merak ve huşu yani handiyse dehşetle karışık saygı, zaman ve mekan kavramının unutulması gibi hislerle belirlidir.
Otonomi: Bu kişiler diğerlerinin mutluluk ve memnuniyet tanımlarına uymak zorunluluğu hissetmezler. Bu otantik bakış açısı, kişinin o ânı yaşaması ve her deneyimin güzelliğini takdir etmesine sebep olur.
Tek başınalık ve gizlilik: Bu kişiler tek başınalıktan (yalnızlıkla karıştırılmamalı) zevk alırlar ve gizliliğe önem verirler. Diğerlerinin dostluğundan zevk alırken, kendilerine zaman ayrımak, kendilerini keşfetmeye önem vermek gibi öncelikleri de vardır.
Derinlikli mizah anlayışı: Kendilerine ve durumlara gülebilirler ama başkalarının duygularıyla dalga geçmezler.
Spontanlık: Açıklık, geleneklere yapışıp kalmamak ve spontan olmak. Genel kabul gören sosyal beklentileri gerçekleştirmek için düşüncelerinde ve davranışlarında kendilerini hapsolmuş hissetmezler.
Yolculuktan keyif almak: Somut bir hedefleri olsa da, olayları başı ve sonu olan şeyler olarak görmezler. Bir şeyi başarmak için çıkılan yol da önemli ve keyiflidir.
Bütün bunlara ne kadar yakınsınız bir bakın. Fakat piramidin en tepesini arzu edenlere bir şey söylemeliyim. Orayı var etmek için geçmeyi beklediğiniz alt katmanlara ne gibi yükler ve beklentiler eklediğinize bir daha bakın. Güvenlik veya ait olma gereksiniminiz, sizin için ne zaman tam anlamıyla tatmin olacak? Daha üst katmanı harekete geçirecek doyum halinize ne zaman ve ne ile ulaşacaksınız? Etrafımızdaki bir çok şey, o katmanları iyice büyütüp genişletirken hangi noktada bir üst katmana hazır hissedeceksiniz kendinizi? Dahası size bir sır vereyim isterseniz. Benim bildiğim, gördüğüm, tanıdığım kendini gerçekleştirmiş bireylerin hemen hemen hepsinin temel özelliği alttaki katmanları bir güzel, tıkabasa yaşamış, halletmiş, doldurmuş olmaları değildi. Bir biçimde o katmanları çokca değil anlamlı biçimde doldurmuşlar, hatta bazılarını önemsiz hale getirmişlerdi. Güvenlik gereksinimi katmanını geçmek için kapısında güvenliği olan bir sitede oturmayı veya ölümsüz olmayı beklememişlerdi. Hele hele ait olma gereksinimi içeren katmandan beklentileri hiç de fazla değildi. Zaten bu katmandan beklentisi fazla olan birisiyle piramidin tepesine ait olan özelliklerin nasıl da çeliştiğini anlamışsınızdır.
Cem Mumcu