İranlı yazar ve şair Bijan Najdi, kendini şöyle anlatıyor: “Ben hüzünlü bir biçimde Bijan Najdi’yim”. Bu anlatım, yaşamına olduğu gibi tüm eserlerine de sirayet eder.
Najdi’nin şiirleri, büyüleyici şekilde görsel bir anlatım sunar. Şiirlerindeki hüzünlü mizah duygusu ve kullandığı karşıt anlamlarla, okuyucuyu bir paradoksun içine çeker.
Koparınca bir çiçeği
Ölür bir bitki
Onlar bir kez,
Sadece bir kez görürler baltayı rüyalarında
Bir kırmızı gül koparmaya gelmişsiniz şimdi;
Kırmızı gülün incecik gövdesini!
Kırmızı gülü koparmak için
Testere mi getirdiniz!
Testere niye?
Ona sadece sen diye hitap edin: hey, sen!
Kendisi düşüp ölecektir.
Bir bebeği öldürmek için,
Zehre ne hacet!
Kelebek avlanmaz kalaşnikovla
O kundağa süt vermesin emredin annesine
Buz kalıplarının arasına koyun kelebeği
Ve tutuklayın gazeteyi
Sonra
Göreceksiniz
Biz öleceğiz
Sessiz sedasız öleceğiz.
50 yaşına kadar hiçbir yapıtını yayınlamayan Najdi, şiirlerini öncelikle kendi için yazdı. Hayattayken sadece bir hikaye kitabı yayınlayan yazarın diğer eserleri, ölümünden sonra eşi tarafından basıldı. Bijan Najdi 1997 yılında, henüz 56 yaşındayken akciğer kanserinden hayata veda etti.
Pune Haeri