Türkiye toplumunun en önemli sorunlarından biri şüphesiz düşünen sorgulayan bireylerin azınlığı ve çoğunluğun cahilliğidir. Kitap bu azınlığı çoğunluğa çevirmenin en etkin araçlarından biridir.
Türkiye halkının beyni tv dizileri ile yoğrulduğundan okuyan kesimin çoğunluğu kendini popüler bestseller denilen kitaplara adıyor. Bu kesimin okumaktaki amacı tıpkı dizi izler gibi stres atmak. Kimin eli kimin cebinde, kim kimi aldatmış; gerilim, polisiye yahut duygu sömürüsüne dayanan kitaplar. Her kitap, okurun hayal gücünü genişletse de sunduğu pencere önemlidir. Duvara bakan pencereden rengarenk ama sahte bir manzarayla karşılaşan okur bunu pek önemsememekte, çünkü bunu zaten günün stresini atmak için bir hobi olarak yapmaktadır.
Peki bestseller, çok satan kitap nedir, hangi kaygılarla yazılır, hangi kaygılarla yayımlanır? Öncelikle bir kitabın çok satması tek başına kötülenecek bir şey değildir. Fakat çoğu yayınevi tıpkı bir ticari kuruluş gibi çalışmakta, bu kitabı yayımlarsam kaç adet satabilirim, ne kadar kar elde edebilirim kaygısındadır. Bir kitap bir tv dizisi kıvamında baygın aşk hikayeleri içeriyor, içerikten çok kurguya dayanıyorsa, markaların reklamı yapılıyorsa kitabın çok satanlar raflarına taşınması muhtemeldir. Zaten çok satan olması için kitabın seks, aşk, dram, din veya polisiye içermesi gerekmektedir. Eğer eliniz kalem tutuyor, bir kurgu içerisinde düzgün cümleler kurabiliyorsanız ve en önemlisi dağıtım ağı geniş olan bir yayınevinde yayımlatmak için yüklüce bir paranız varsa kitabınızı çok sattırabilirsiniz.
Edebiyat dünyasında popülizm ve ticari kaygılar o kadar çok artmıştır ki, normalde hiç satmayacak kitaplar, kokulu yapılarak çok satanlar listesine girebiliyor. Kitabevine giren kişi hangi koku daha çok hoşuna gidiyorsa o kitabı alıyor. Durum vahimdir…
Türkiye’de aydınlatıcı romanlar (örneğin klasikler), araştırma-inceleme, bilimsel ve felsefi kitaplar okunmuyor. Çünkü bu kitaplar dizi izlemek gibi bir şey değil; okurken düşündüren, yeni bilgiler veren, pencereler açan türlerdendir.
Halbuki kitap okumak bir hobi değildir. İyi kitapların öncelikli görevi okuru aydın yapmaktır. Ona geniş perspektifler sunarak ufkunu açmak, hayal gücünü genişletmek, düşünceye ve sorgulamaya yöneltmektir.
Türkiye toplumunun en önemli sorunlarından biri şüphesiz düşünen sorgulayan bireylerin azınlığı ve çoğunluğun cahilliğidir. Kitap bu azınlığı çoğunluğa çevirmenin en etkin araçlarından biridir. Fakat ileri anlamda değiştirip dönüştürmeyen kitap kişiyi geriletmekten başka birşey yapmamaktadır.
Baran Sarkisyan