Kültür-Sanat

Vasiliy Kandinskiy

Soyut Resimsel İfadenin Temsilcisi Vasiliy KandinskiyVasiliy-Kandinskiy

16 Aralık 1866 Moskova doğumlu Vasiliy Wassilyevich Kandinskiy, ressam ve sanat kuramcısıdır. Çalışmalarında içgüdüsel ve duygusal, dekoratif ve biomorfik bir eğilim yer tutar. Moskova’da başlayan hukuk eğitimini 1896 da bırakan sanatçı ressam olmaya karar vermiş ve o yıllarda Münih’e taşınmıştır. Kandinskiy 10 yıl boyunca beraber yaşadığı Gabriele Münter ile 1904’de 4 yıl sürecek olan Venedik, Tunus, Hollanda, Fransa ve Rusya gezilerine başladı. Gezileri boyunca Van Gogh, Gauguin ve Monet gibi empresyonistlerin sanat yaklaşımları konusunda incelemelerde bulunan sanatçı, 1908’de tekrar Münih’e dönerek yerleşme kararı aldı.

1900 ve 1908 yılları arasında Moskova Sanatçılar Birliği beraberinde sergiler düzenleyen Kandinskiy, diğer yandan Münih sanat ortamına girdi ve sergilerde isminden bahsettirdi. Yerel sanat okullarında çalışmalar yaptıktan sonra Phalanx sanatçılar grubunu kurdu. Her yönden yetenekli bir sanatçıydı ve öncelerinde öğrencisi olduğu Phalanx grubunun daha sonra öğretmeni oldu.

Vasiliy_Wassilyevich_Kandinskiy_1

Fransız filozof Charles Fourier ‘nin (1772–1837), yarattığı ütopik toplumu için kullandığı bir kavram olan Phalanx kelimesi, 1901 yılında Kandinski ve arkadaşları tarafından, sanatçıların sergi açabilme olanaklarını genişletmeyi amaçlayan sanatçı grubuna verilmiş bir isim olarak sanat tarihindeki yerini aldı. Oluşum, 1904 senesine kadar Münih sanat ortamında aktif olarak rol oynamıştır.

Kandinsky ve Franz Marc Marc 1912’de, içinde plastik sanatlara ve müziğe yer verdikleri Der Blaue Reiter (Mavi Süvari) adında bir almanak yayınladılar ve iki sergi düzenlediler. Daha sonra Gabrielle Münter, Alexej Jawlensky, Marianne von Werefkin, Alfred Kubin, Paul Klee, Arnold Schönberg’in de katıldığı Mavi Süvari grubunun bildirgesi, dönemin entelektüel ortamında oldukça yankı uyandırdı. Sanatçılar yeni bir tinsel çağı haber verdiler.

Vasiliy_Wassilyevich_Kandinskiy_2

Bildirgede on dört ana makale vardı. Bu metinlerde Kandinsky ilk kez sanatçının doğayı kavraması ve saf estetik birliğe yönelmesindeki yegâne aracı olarak gördüğü “içsel gereklilik “ten bahsetti. Münchner Galerie Thannhäuser’da yaptıkları sergiden sonra kendilerini uluslararası duyurmayı başardılar. Bunun üzerine Heinrich Campendonk, Robert Delauney ve Lionel Feininger bu guruba katıldılar. Mavi Süvari ressamlar birliği, Kandinsky’nin 1903’de boyadığı Der Blaue Reiter resminin ismini aldı. Bu resim 1912’de çıkan almanak için de kullanıldı. Bu almanak 20. yüzyılın en önemli sanat yazısı olarak bilinir. Mavi Süvari stili realizm, naturalizm ve izlenimciliğe karşıydı.

Vasiliy_Wassilyevich_Kandinskiy_3

Kandinskiy, temsili gerçeklikten koparak özellikle renk öğesine ve şekillere odaklanan, böylece özünde soyut resimsel ifadenin yolunu açan ilk sanatçıdır. Fransız ressam Maurice Denis’in ünlü sözünü anlatırcasına bir resmin konusunun öncelikle resmin kendisi olduğunu benimsemiştir. Simgeci ressamlar gibi renklerle sesler arasında bağlantı kuran “renk titreşimlerinin” ruhsal etkiler yarattığını düşünen Kandinsky, duyguların gerçek ifadesini bulmasında primitif öğelerin yer bulmasını önemli görmüştür. Örneğin, içgüdüler sanatsal ifadede çok önemli yer tutar. Duygunun doğrudan ifadesi sanatsal yaratının başlıca konusu sayılmıştır. Kandinskiy’nin sanatında belirgin bir eğilimde mistisizm olmuştur. Sanatın gündelik yaşamın ötesinde sonsuz bir tinin evrensel algısı ve ifadesi olduğu inancı ağır basmıştır. Sanatçıya göre sanat artık doğayı taklit etmekten kurtulmuş, kendi doğasını ortaya koymaya başlamıştır.

Sevil Ateş’ in 14 Ağustos 2014 tarihli bu yazısı  sanatkaravani.com’ dan alınmıştır.

Dünyalılar (www.dunyalilar.org)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu