1945 yılından sonra kutuplaşan dünyada rekabetin en yoğun yaşandığı alanlardan biri de şüphesiz uzay çalışmalarıydı. Roket teknolojileri nükleer yakıtla birlikte daha fazlasını hayal etmenin yollarını açmıştı.
21 Temmuz 1969 yılında aya ilk adım atılana kadar
1959-1966 Mercury ve Gemini projeleri yürütüldü. Bu projelerin geçtiği zorlu adımları bilemezsek ay yolculuğunu anlayamayız.
Aslında aya hiç ulaşılmadı diyenlerin de eksiği, arka plandaki bu uzun süreci ve yoğun rekabeti görmemeleridir.
21 Nisan 1961 yılında Rus astronot Gagarin uzaya çıkan ve dünya yörüngesinde tur atan ilk insan olmayı başardığında Amerikalılar bu habere çok üzüldüler ancak hızlıca toparlayıp yola devam ettiler. Mercury projesi kapsamında NASA’nın planı Gagarin’in uçuşundan yalnızca 1 ay sonra uzaya çıkmaktı, tabii Rus’ların daha önde olduklarını bilmiyorlardı.
Rus’ların bu beklenmedik atağını kısa sürede atlatan Amerikalılar, Kenedy’nin koyduğu hedefe odaklanmışlardı.
Ay’da adım atan ilk insan olmak…
Apollo 11 göreviyle Neil Armstrong ve 2 arkadaşı bunu başardılar ve NASA 1972 yılına kadar çeşitli görevler için Ay’a insan göndermeye devam etti.
Medyanın ilgisinin azalması ve uzay yarışını kazanmış olmanın verdiği rehavetle ve elbette maliyet gerekçesiyle Ay uçuşları durdurulmuştu. Rekabet devam etseydi ya da Ruslarla birlikte hareket edebilselerdi Ay yüzeyinde bir üs inşa edebilir ve bu üsten Mars gibi başka gezegenlere insanlı uçuş için çalışmalar yapabilirlerdi.
2015 yılında Ruslar Ay görevleri için çalışmaları yeniden başlatacağını duyurdu. NASA (Rus bilim insanları da yer alıyor) ise Mars’ın peşinde.
Deniz Kartal
19 Kasım 2015
www.dunyalilar.org