Tarih

Hadrian; Roma’nın Gezgin İmparatoru

Gittiğim antik kentlerde Hadrian ismine sıkça rastlamaya başladım, neredeyse her yerdeydi. Sagalassos (Burdur), Leodikya (Denizli), Phaselis (Tekirova – Antalya), Antalya Kale İçi Bölgesi, Andriake (Antalya – Demre), Efes (İzmir Selçuk), Bergama (İzmir), Patara (Kalkan yakınları), Xhantos(Eşen Çayı Platosu – Kınık tarafları), Kyzikos (Balıkesir), Aphrodisias (Aydın – Geyre)…

Tapınaklar, hamamlar, duvarlar, kapılar, heykeller.

Hakkında şöyle cümleler okuyordum.

“Kenti ziyaret eden Hadrian anısına yapılan kapı”, “deprem sonrası kentimize gelen Hadrian onuruna yapılan tapınak”, “Hadrian’ın katkılarıyla yapılan kent hamamı”, “büyük imparatorumuz Hadrian’ın şehrimize gelme şerefine yapılan heykel”

Aklımda şöyle bir imaj belirmişti Hadrian hakkında, sürekli dolaşan ve imparatorluğunu merkezden yönetmek yerine sorunları bizzat yerinde görüp çözmeyi tercih eden bir imparator.

Evet yanılmamıştım, imparatorluk yönetimini  savaşçı bir imparator olan Trajan’dan devraldığında Roma İmparatorluğunun sınırları Kuzey İngiltere’den Basra Körfezine kadar uzanıyordu. Hadrian 21 yıl süren yönetimi sırasında daha çok barışçıl yollarla bu geniş sınırları korumayı strateji olarak izlemiş ve merkezden ülkeyi yönetmek yerine seyahatler yaparak sorunları bizzat yerinde görmeyi ve çözmeyi tercih etmiştir.

Bu ziyaretleri öncesinde, esnasında ya da sonrasında onuruna yapılan bir çok yapı ve heykel günümüze kadar taşındı. Bu eserler sadece Türkiye’de değil başta Almanya ve İngiltere olmak üzere birçok Avrupa müzesinde de sergilenmektedir.

Anadolu topraklarında kalan antik yapılarda izine sıkça rastladığım bu ileri görüşlü imparatorun anladım ki seyahatleri tüm imparatorluk sınırlarına yayılmıştı. Britanya topraklarında yaptırdığı yaklaşık 122 km uzunluğunda, 4.5 m yükseklik ve 2.5 m genişliğinde olan sınır duvarı bunu ispatlar niteliktedir. At, atlı arabalar veya deniz yoluyla yaptığı bu ziyaretler yaşadığı dönemde Roma vatandaşları tarafından ilgiyle ve merakla karşılanmış, motivasyon ve öz denetim sağlamış olmalı.

Hadrian, büyük bir imparatorluğu neredeyse hep seyahat halinde bizzat yerinden başarıyla yönetmeyi başarmıştır.

(D 24 Ocak 76 – Ö 10 Temmuz 138), 117 – 138  Stoacı-Epikürik, Aelia Klan’ı üyesi Roma İmparatoru. Sanata olan tutkusu, kendi yazdığı şiirleri ve Helenistik döneme duyduğu hayranlıkla bilinen Publius Aelius Traianus Hadrianus’un bazı ziyaretlerine ilişkin bilgileri derlemeye çalıştım.

Phaselis, 129 yılında Roma İmparatoru Hadrianus kenti ziyaret eder. Kent, İmparatoru onurlandırmak için kalıntıları halen duran Hadrianus Kapısı’nı ve Agora’sını inşa ederler ve heykellerini dikerler.

Antalya, Hadrianus Kapısı veya Üçkapılar; Kenti çevreleyen sur üzerindeki anıtsal kapılardan biridir. Mermer kapı da denir. 130 yılında Roma İmparatoru Hadrianus’un Antalya’yı ziyareti sırasında, ona hitaben yapılmıştır. Üç gözlü olan kapının Latince bir kitabesi vardır. Korint üslubunda süslü mermer sütunlardan, kapının üzerinde yer alan, imparator ve ailesinin heykellerinden günümüze sadece kitabe kalabilmiştir.

Efes, Hadrian Tapınağı; İmparator Hadrianus adına, anıt tapınak olarak inşa ettirilmiştir. Korinth düzenlidir ve frizlerinde Efes’in kuruluş efsanesi işlenmiştir. Hellenistik ve Roma çağlarında en görkemli dönemlerini yaşayan Efes, Roma İmparatoru Augustus zamanında, Asya Eyaleti’nin başkenti olmuş ve nüfusu o dönem (MÖ 1.-2. yüzyıl) 200.000 kişiyi aşmıştır. Bu dönemde her yer mermerden yapılmış anıtsal yapılarla donatılmıştır.

Andriake; Hadrian tarafından yaptırılan, içinde tahıl ambarı da bulunan Andriake limanının Myra ile bağlantısı bulunuyor.

Patara; aynı zamanda Anadolu’dan Roma’ya nakledilen tahılların depolandığı ve saklandığı bir limandı. Onun için İmparator Hadrian zamanında Andriake de olduğu gibi burada da büyük bir hububat ambarı yapılmıştır. Roma İmparatoru Hadrian karısı Sabine ile Patara’ya gelmiş, bir müddet burada dinlenmiştir. Roma İmparotorluk çağında Lykia ve Pamphylia eyaletinin başkenti olan Patara, Apollon’un önemli bir kehanet merkezi olarak da ün yapmıştır. Eski yazarlar kışın burada, yazın Delos’ta kehanette bulunulduğunu kaydederler. Şehir Bizans döneminde de önemini devam ettirmiş, Hristiyanlar için önemli bir merkez olmuştur. Zira “Noel Baba” diye anılan Saint Nicholaos, Pataralıdır. Ayrıca St. Paul Roma’ya gitmek için Patara’dan gemiye binmiştir.

Aphrodisias – Aydın Geyre İlçesi; Roma İmparatoru Hadrian Anadolu’ya yaptığı seyahatlerin birisinde Aphrodisias’a da gelmiştir. Kent meclisi bu ziyaretin anısına hamamlar yaptırmışlardır. Büyük hamam, kadın ve erkeklerin ayrı ayrı yıkandıkları iki bölümden oluşmaktadır. Kuzey yöndeki girişin hemen önünde köşelerinde büyük sütunların yer aldığı mermer bir havuz yer almaktadır. Hemen sağ tarafta biri birine paralel odalar sırasıyla hamamın soyunma giyinme (apodetarium), soğukluk (frigidarium), ılıklık (tepidarium) ve sıcaklık (kaldarium) kısımlarını oluşturmaktadır. Yapının altında ısıtma sistemini oluşturan karmaşık galeri ve dehlizler hipocaust diye adlandırılmaktadır. Yapının genelinde kum taşı kullanılmış ve üzerleri mermer levhalarla kaplanmıştır. Yapının ön avlusu (paleastra) payeler, bunların arasındaki hatılları ve saçaklığıyla çok süslü bir bölümdü. Mermer elemanların üzerleri Aphrodisias yontu okulunun özelliği olan, akantus yaprakları içerisinde yer alan eros, insan ve hayvan figürleriyle betimlenmiştir.

Kyzikos – Balıkesir; Antik kentte şimdiye kadar tespit edilmiş dört tane tapınak vardır. Bunlardan en büyüğü ve en önemlisi Hadrian Tapınağı’ dır.
Kyzikos Antik Kenti’nin batısında konumlanan Hadrian Tapınağı, günümüzde  Bandırma -Erdek karayolunun Düzler Mevkii’nde, karayolundan yaklaşık 300 m içeride yer almaktadır.
Tapınağın yapımına daha önce  Tanrı Zeus adına başlanmış, ancak bitirilememiştir. M.S.123 yılında olan bir depremden sonra İmparator Hadrian’ ın kenti ziyaretinin ardından yapımına tekrar başlanmış ve bitirilişi ise ancak Antoninler Dönemi’nde (M.S.138-197) gerçekleşmiştir. Ancak M.S. 150-155 yılları arasındaki yeni bir depremde tapınakta büyük bir yıkım olmuş ve M.S. 167 yılında yeniden onarılmıştır.
Antik dönemde dünyanın sekizinci harikası olarak listeye alınan tapınak, M.S. 6. y.y. daki depremden sonra kendi yazgısıyla başbaşa bırakılmıştır.

İşte bu ziyareti anlatan bir kitabede yazılanlar. “Hadrianus (117-138), MS. 124 yılında kenti ziyaret etti. Kent halkının büyük sevgisiyle karşılaştı. Kyzikos’a büyük bir tapınak yaptırarak Metropolis ve Neokoros unvanlarını verdi.”

Erdek’teki yaklaşık 3 bin yıllık Kyzikos Antik Kenti’nde yapılan kazı çalışmaları 2006′dan bu yana sürerken, çalışmalar kapsamında dünyanın en büyük tapınakları arasında yer aldığı belirtilen, bazı araştırmacılarca ”dünyanın 8. harikası” olarak gösterilen Hadrian Tapınağı, gün yüzüne çıkarılıyor.

Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi ve kazı başkan yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Korkmaz Meral, tapınağın boyutlarıyla önem taşıdığını dile getirerek, şöyle devam etti:
”Efes’te Artemis Tapınağı var. 110 metrenin üzerinde uzunluğa sahip. 4-5 parça sütun tamburu kalmış. 115 metrelik Apollon Tapınağı var. Kyzikos’taki 117 metre uzunluğa sahip. Bu boyutlar ve kapladığı alan itibarıyla, kendi alanında Anadolu’nun en büyük tapınağı.

Bergama; Kentte en dikkat çekici bölüm, tanrılaştırılan Roma İmparatoru Trajan (Trayan) için yapılmış tapınak ile hemen alt tarafında, günümüz Bergama’sını tepeden seyreden, “Ege’nin en dik tiyatrosu” ünvanlı 16.000 kişilik tiyatro.  Trajan öldükten sonra yerine geçen Hadrian tapınağın inşaatını bitirmiş. Bu yüzden tapınağın bir cephesine ikisinin de başlarının kabartma heykelleri var.

 

Leodikya – Denizli; Stadyum ve Gimnazyum: Kentin güneybatısında, doğu-batı doğrultusunda uzanmaktadır. Stadyumun ek yapıları ile gimnazyum bir bütünlük teşkil edecek şekilde yapılmıştır. MS. 79 yıllarında yapılan stadyumun uzunluğu 350 metre, genişliği 60 metredir. Amfiteatr şeklinde yapılmış olan yapının, 24 oturma basamak sırası bulunmaktadır. Büyük bölümü tahrip olmuştur. MS. II. YY. ‘da yapılan gimnazyum Proconsul Gargilius Antioius tarafından inşa ettirilerek imparator Hadrianus ve eşi Sabina’ya ithaf edildiğine dair yazıt bulunmuştur.

Sagalassos – Burdur; antik kentten çıkarılan Hadrian büstü götürüldüğü Biritish Muzeumda sergilenmiş ve 90 günde  250 bin kişi tarafından izlenmiş, Türkiye’de Sagalassos’un yıllık ziyaretçi sayısı ise ne yazık ki sadece 14.000.

17 yıldır devam eden Sagalassos antik kenti kazılarında, Roma İmparatoru Hadrian’ın gün ışığına çıkarılan heykeli, milattan sonra 2’inci yüzyıl geç Roma Dönemi’ne ait Roma hamamının batı yakasında 3 parça halinde bulundu. Sagalassos Kazı Başkanı Prof.Dr. Jeroen Poblome, imparatorun ölümünden sonra yaptırılan heykelin milattan sonra 7’inci yüzyılın ortalarında meydana gelen depremde parçalandığını, Sagalassos halkının da parçaları sakladığını söyledi. Hadrian’ın gün ışığına çıkan başı, sağ bacağı ve ayağının eşine rastlanmaz bir tarihi eser olduğunu kaydeden Poblome, eserin antik kenti üne kavuşturacağını söyledi.

Hadrian Duvarı – İngiltere; MS 117 yılında imparator olan Hadrian zamanında imparatorluk genişlemesinin sonuna gelmişti ve yeni imparator ülkesinin sınırlarını güçlendirme kararı aldı. MS 122 yılında Britanya’yı ziyareti sırasında Hadrian, Britanya’nın batısındaki Solway Firth ile doğusundaki River Tyne arasında, kuzey barbarlarının istilalarından korunmak için bir duvar örülmesini emretmiştir. Duvar imparatorluğun en güçlendirilmiş duvarı olmasının ve İngiltere’deki kuzey sınırlarını oluşturmasının yanında gümrük kapısı ve vergilendirme noktası olarak da işlev görmüştür.

Duvarın önemli bir kısmı, özellikle orta bölümü, halen ayaktadır. Kuzey İngiltere’nin en popüler turizm merkezidir. Duvar 1987’de UNESCO Dünya Mirası Alanları ‘na dahil edilmiştir.

Deniz KARTAL (kartaldeniz@yahoo.com)

4 Mayıs 2013

www.dunyalilar.org

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu