Bette Clair McMurray Graham, 1922 yılında San Antonio’da dünyaya gelmişti. Aslında mucit olmak gibi bir derdi yoktu.Amacı bir sanatçı olmaktı ancak II.Dünya Savaşı;nın bitişinden kısa bir süre sonra, kendini küçük çocuğunu büyütmek zorunda olan boşanmış bir anne olarak buldu
10 parmak daktilo öğrenen Bette, Texas Bank & Trust;ta daktilocu olarak çalışmaya başladı. Verimli bir çalışandı ve işiyle gurur duyuyordu. IBM;in yeni daktilolarını kullanan birkaç sekreterden biriydi. Ancak bir sorunu vardı: Daktilo hatalarını silmeyi denediğinde, mürekkep kâğıdın üzerinde lekeler bırakıyordu.
Sıkı çalışmasının ve azminin ödülünü, daktilo yazarlığından yönetici sekreterliğine terfi ederek aldı. Tabii ki en büyük düşmanı elektrikli daktilo olmuştu. Zira bu yeni makineler karbon film şeritleri kullanıyordu ve yaptığı hataları kurşun kalem silgisiyle silmeye kalkışınca işler iyice karışıyordu.
Ressamların hatalarını gidermek için tuvali yeniden boyadığını hatırladığında, kafasında bir fikir şekillenmeye başladı. Eğer ressamlar hatalarının üstünü boyayabiliyorsa, neden o da kendi daktilo hatalarının üstünü boyayarak kapatamasındı?
Suluboyayı kullandığı kâğıdın rengine getirene kadar su bazlı boyalarla karıştıran Graham, karışımı bir şişeye doldurdu ve ofise götürdü. Daktilo hatalarını kapatmak için artık bu karışımı kullanıyordu. Patronu bu durumun farkına hiç varmadı. Bir süre sonra, başka bir sekreter Graham;ın kullandığı boyayı gördü ve kendisine de biraz vermesini istedi. Graham, evde bulduğu yeşil bir şişeye özel boyasından koyarak üzerindeki etikete “Hata Giderici” yazdı ve arkadaşına verdi. Artık binadaki bütün sekreterler kendisinden biraz boya istemeye başlamıştı.
Şimdi bu yeni ürününü üretmekte kendisine yardım edecek uzmanlara ihtiyacı vardı. Sonunda bir ofis ürünleri satıcısını, yerel bir kimya öğretmenini ve boya fabrikasında çalışan bir elemanı kendisine yardım etmeye ikna etti.
1956 yılında, daha sonra ismini Liquid Paper olarak değiştireceği Mistake Out Company adlı firmasını kurdu. Mutfağını bir laboratuvara çeviren Graham, çeşitli kimyasal maddelerle yeni karışımlar deneyerek icadını geliştirmeye koyuldu. Graham;ın oğlu Michael Nesmith ve arkadaşları müşterilerin siparişlerini karşılamak için şişelere boya dolduruyordu. Bir ay içinde yüzlerce şişe doldurdular. Ancak talepler binlere fırlamıştı. Artan siparişleri karşılamak için gece gündüz demeden çalışıyorlardı. Bir gün IBM;in kapısını çalıp ürününü pazarlaması için ikna etmeye denediyse de bir sonuç alamadı.
1958 yılında bir ofis ürünleri dergisi Graham;ın ürününü tanıtan kısa bir makale yayımladı. Artık ABD;nin dört bir yanından siparişler alıyordu. Generel Electric firması, üç ayrı renkte 400 şişe sipariş verdi. Bu, onun aylık üretiminin dört katı demekti.
İlerleyen dönemlerde haftalık üretimini 10 kat artırmasını gerektirecek bir sipariş aldı. Artık haftada 500 değil 5000 şişe üretmesi gerekiyordu.
1967 yılına gelindiğinde milyon dolarlık bir işe sahipti. Kendi fabrikasını kuran Graham, işlemleri otomasyona bağladı. 1968 yılında bir milyon şişe ürün sattı. 1975 yılına gelindiğinde, dakikada 500 şişe üretim kapasitesine sahip olmuştu. 1976 yılında, 31 ülkeden alıcılarına 25 milyon adetlik satış yaptı. Net kârı 1.5 milyon doları bulmuştu. Firma, sadece reklam için bir milyon dolar harcama yapmıştı.
Bette Nesmith Graham, parayı sorunları çözümü olarak değil, sadece bir araç olarak görüyordu. Kadınların hayatlarını kazanmaları için yeni yöntemler bulmasına yardım etmek için iki vakıf kurdu. 1980 yılında, şirketini 47.5 milyon dolara sattıktan altı ay sonra 58 yaşında öldü.