İlhan Tekeli ve Selim İlkin’nin birlikte hazırladıkları “İktisadi Politikaları ve Uygulamalarıyla İkinci Dünya Savaşı Türkiyesi” çalışmasının ikinci cildi, yine İletişim Yayınları’nca yayımlandı.
Kitap, doğrudan savaşan taraf olmasa da, siyasi ve toplumsal açıdan çalkantı geçirmenin yanı sıra uluslararası ekonomik krizden de yakından etkilenen Türkiye’de geliştirilen koruma ve tasarruf politikalarını geniş şekilde irdeliyor.
Dış ticarette yaşanan gelişmeler, devletin finansmanı ve Türk parasıyla ilgili gelişmeler, Mili Koruma Kanunu, savaş sırasında tüketim ve yönetimi, giyim harcamaları, enerji politikaları, savaş koşullarında ulaşım politikaları ve maden üretimi konusu, sadece doküman analizleriyle değil, karikatür, grafik ve gazete kupürleriyle incelemeye tabi tutulmuş.
Savaş hazırlığı bir milyon işçi eksiltti
Anadolu, Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’yla ağır yıkım yaşadıktan sonra ticaret ve üretimini geliştirme yoluna gider.
İkinci Dünya Savaşı savaşan ülkelerin değil savaşa girmeyenlerin de ekonomisini alt üst etti. Bütün ekonomilerin savaş ekonomisine dönüşmesi, topyekûn savaşın bir gerçeğiydi.
Türkiye, İkinci Dünya Savaşı başladığında hızla ordusunu büyütmeye başlar. Askere alımlar nedeniyle yaklaşık bir milyon kişi, tarım ekonomisinden ve kentsel alanlardaki sanayi ve hizmet sektörlerinden çekilir.
Ortaya çıkan mesele, ekonomik faaliyetleri sürdürmek için emek alanında yeni düzenlemelere gitmek ve ortaya çıkan emek açığının kapatılması için köylü ve amelelerden işçi yaratılmasıyla ilgilidir.
Kitaptaki verilere göre, 17 milyonluk bir nüfus içerisinde bu muazzam işgücü ihtiyacının 839 bininin köylerden, 161 bininin de diğer çalışanlar arasından yaratılması söz konusudur.
Savaşmamak altyapıları kurtardı
440 sayfalık eser, Milli Koruma Kanunu ve azınlıkları hedef alan Varlık Vergisi gibi tarihin zorlu ve sancılı bir dönemine ve müttefikler tarafına katılsa da savaşa girmeme hesapları yapan dönemin iktidarlarına dair şu genel değerlendirmelerle son buluyor:
“Türkiye, sıcak savaş dışı kalmış ve savaşan tarafların her ikisiyle de ticari ilişkilerini sürdürmüştür. Bunun en önemli ekonomik sonuçlarından belki ilki, Cumhuriyetin kuruluşundan sonra geçen yirmi yıllık dönemde zor şartlarda oluşturulan altyapıların ve sanayi kuruluşlarının tahribinin önlenmesi ve gerçekleştirilen birikiminin korunmasıdır…”.
Vurgulanan diğer bir gözlem de, “Türkiye’nin savaş içinde büyüttüğü ordusunun silahlandırma maliyetini önemli ölçüde düşürmüş olmasıdır” oldu.
İlhan Tekeli kimdir?
1937, İzmir doğumlu. Şehir ve bölge plancısı ve Sosyologdur. ODTÜ’de uzun yıllar öğretim üyesiydi. Tarih Vakfı, Yerel Yönetim için Dünya Akademisi’nin kurucularındandır.
Yapıtları arasında Bölgesel Planlama Üzerine (1972), Bağımlı Kentleşme (1977), Toplumsal Dönüşüm ve Eğitim Tarihi Üzerine Konuşmalar (1980), Türkiye’de Kentleşme Yazıları (1982) yer alıyor.
Selim İlkin kimdir?
1939, Ankara doğumlu. ODTÜ Ekonomi Bölümü’nde öğretim üyeliği yaptı. İnönü Vakfı’nda görev aldı. İktisat tarihi, uluslararası iktisat, Türkiye siyasi tarihi, Avrupa Birliği-Türkiye ilişkileri alanlarında çok sayıda çalışması yayımlandı.
İlkin İlhan Tekeli’yle birlikte dört çalışması var. Bunlardan biri olan Ege’de Sivil Direnişten Kurtuluş Savaşı’na Geçerken Uşak Heyet-i Merkeziyesi ve İbrahim (Tahtakılıç) Bey (Türk Tarih Kurumu Yayınları, 1989) adlı çalışmayla 1989’da sosyal bilimler dalında Sedat Simavi Ödülü’nü kazandılar.
* İktisadi Politikaları ve Uygulamalarıyla İkinci Dünya Savaşı Türkiyesi, İlhan Tekeli, Selim İlkin, İletişim Yayınları, 2014 Şubat, 440 s.
Kaynak: Bianet