Eric Hoffer, 1902 yılında New York’da Alman Yahudisi göçmeni bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Daha beş yaşındayken annesini kaybetti. Altı yaşında kör oldu. 15 yaşında yeniden görmeye başladı. Tekrar kör olabilme endişesiyle olabildiğince okumaya çalıştı. Hoffer, hayatı boyunca hiç eğitim almamıştır.
Parasızlıkla mücadele eden Hoffer; işportada meyve satıcılığı, tarlalarda ırgatlık, maden ve dokuma işçiliği gibi çeşitli işlerde çalıştı. Bu süre zarfında okuduğu Montaigne’nin ünlü Denemeler kitabının etkisiyle yazmaya karar verdi.
1938 yılında Common Ground isimli dergiye gönderdiği mektup ilgi çekti. İş çevresinde karşılaştığı insanları gözlemledi ve toplumsal hayatla ilgili kitaplarını yazmaya başladı. Kitle hareketlerinin psikolojik temelleri üzerine kaleme aldığı Kesin İnançlılar kitabı 1951 yılında yayımlandı ve milyonlar sattı. 1964 yılında Kaliforniya’da bulunan Berkeley Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi’nde danışmanlık görevine başlamış olan Hoffer, danışmanlık görevinin yanı sıra iş arkadaşlarına hiçbir şey bahsetmeden rıhtımdaki hamallık görevine devam etmeyi tercih etmiştir.
Hoffer’ın kaleme aldığı kitaptan yaptığımız birkaç alıntıyı sizlerle paylaşmak isteriz.
“Kesin inançlı, kendi siyasi, dini, felsefi inancının “mutlak gerçek” olduğuna, bunu başkalarına zorla uygulamak gerektiğine bağnazca inanır. Hiç şüphesi, hatta merakı bile yoktur. Bu yüzden, okumuşlarında bile cehalet havası sezilir.
Aynı sebeplerle, ‘ödünsüz’dür: ‘Revizyonizm, değişim, yumuşama, uzlaşma’ gibi kavramlara düşmandır. Hatta ılımlılık “tehlikeli”dir, “ihanet”tir. ‘DÜŞMAN’ onun için bir ihtiyaçtır. Çünkü ancak tehlikeli ve acil bir ‘düşman’ın varlığı onun kafasındaki ak – kara şablonuna uyar. Bağnazlık ve paranoya birbirini tamamlar. Öyle bir “düşman” ki, “her şeye kadir ve her yerde hazır” olmalıdır. Her yere sızan, sinsi planlar yapan, bizleri uyutan, bizden akıllı düşmanlar!
En heyecan verici iç düşmanlar ‘dış güçler’e, ’emperyalizm’e, ‘beynelmilel Yahudi’ye bağlı olanlardır: “İdeal bir düşmanın yabancı olması gerekir, yerli düşmanın yabancı soydan geldiği iddia edilmelidir…”
‘Kesin İnançlı’nın sağcı solcu, dinci, laik olması fark etmez.
Gelişmekte olan bir kitle hareketinin taraftarlar çekmesi ve bu taraftarları elinde tutması onun ortaya koyduğu doktrinin kuvvetinden değil fakat endişeler, imkânsızlıklar ve anlamsızlıklar içindeki hayatından kurtulmak isteyenlere sığınacak bir yer teklif etmesinden dolayıdır.
Dünyadaki bütün kötülükler, birilerinin başkalarının iyiliği için hareket etme hakkını kendinde görmesiyle başlar.”
Derleyen: Deniz Kartal