Moby Dick( Beyaz Balina)
“Bana Ishmael deyin.” veya “Ishmael deyin bana” aforizmasıyla başlayan Melville’nin bu romanının bilmeyeniniz ve duymayanız yoktur sanırım. Filmini izlemiş olabilirsiniz ya da.
Bugünlerde tekrar okunması gereken bir kitap. Yıllar önce Yapı Kredi Yayınları’ndan basılan bu kitabı bir dostumun tavsiyesiyle edinmiştim; okuduktan sonra birinin isteğini kıramadım ve bir daha geri gelmedi. Bugün not defterimi karıştırırken tekrar anımsadım Moby Dick’i, tuttuğum notlar bağlamında.
Buradaki “ Bana Ishmael deyin” aforizması üzerine epey düşünmüştüm kitabı ilk okuduğumda; Soren Kierkegaard’ın felsefi metinlerinde geçen Hz. İbrahim’i yolculuğu boyunca anlama çabasını ve ‘kurban’ metaforunu çağrıştırmıştı bana. Ve bütün anlatı boyunca ressamlara konu olabilecek fantastik görüntüler de çabası.
Moby Dick, ilk bakışta denizde bir gemide geçen balina avcılarının serüvenlerini anlatıyor gibi görünse de, iyi bir okur için ilerleyen sayfalarda sembolist ve imgeci ögelerle, bana göre “baba” figüründe birleşmiş dünya üzerindeki bütün kötülüklere göndermeler yapan önemli bir başyapıt.
Ahap, kopmuş bacağının tesiriyle denizlerin bu dev yaratığına karşı acı ve intikam dolu söylem ve davranışlara sahip, gururlu bir delidir aynı zamanda. “Ben deliliğin delirmiş biçimiyim.” der. İçinde barındırdığı o öfke ve intikam duygusunu, avlamak istediği o dev beyaz balina Moby Dick’i öldürme tutkusuyla özdeşleştirir.
Kitaptan iki alıntıyla dikkatlerinizi celbedeyim:
“Denizin dört bir yanında’ görülen yamyamlığı bir kez daha düşünün. Düşünün ki, tüm yaratıklar» birbirlerini yerler, dünya kurulalı beri birbirleriyle savaşıp dururlar. Bütün bunları düşünün; sonra bu yeşil, tatlı ve çok uslu toprağa bir bakın. Her ikisini de, karayı da denizi de şöyle bir düşünün. Kendi benliğinizle bu iki şey arasında garip bir benzerlik sezmiyor musunuz acaba?”
…..
“Gözle görülen şeyler mukavvadan maskeler gibidir. Ama her olan biten şeyde, her canlı işte, her su götürmez olayda, bilinen her şeyin içinde, bilinmez bir akıl vardır. Bu akıl, kendi damgasını vurur o akılsız mukavva maskeye. Eğer insan vuracaksa, o maskeye vurmalı. Mahpus, zindandan kaçabilir mi duvarı delmeden?”
Kitabın sonuna doğru Kaptan Ahap, kafasında canlandırdığı Moby Dick’le sonunda okyanusta karşılaşır. Ahab ile Moby Dick arasında üç gün süren kıyasıya bir savaş başlar, savaşı Moby Dick kazanır, gemiyi batırır, Ahab Kaptan’ı da, tayfasını da öldürür. Evrenin kötü güçleriyle çarpışırken Ahab’ın nasıl yenildiğini bize anlatmak için, bir tek kişi, yalnız Ishmael sağ kalır sonunda.
Osman Günay
www.dunyalilar.org