Tarih

Triangle Gömlek Fabrikası Yangını: Kadın İşçi Hareketini Tetikleyen Trajedi

Kapitalizm, 19. yüzyılda kadın emeğini keşfeder ve sistematik bir şekilde sömürmeye başlar. Kadınların emek mücadelesinde tarih sahnesine çıkışı da bu döneme denk gelir. Bu süreç, sayısız trajediyle doludur. Triangle Gömlek Fabrikası yangını, bu trajediler arasında en çok hatırlananlardan biridir.

New York City’nin Greenwich Village bölgesinde, Washington Place ile Greene Street’in köşesinde, Brown Binası’nın Neo-Rönesans cephesine monte edilmiş bir bronz plaket bulunur. Plaket, binanın Tarihi Anıtlar Listesi’ne dahil edildiğini belirtir. Ancak yalnızca 110 yıl önce, bu yapı Triangle Gömlek Fabrikası’na ev sahipliği yapıyordu.

New York Üniversitesi, yangından beş yıl sonra Asch Binasının sekizinci katını derslik olarak kullanmaya başladı ve 1929’da adı Brown Binası olarak değiştirildi.

Triangle Gömlek Fabrikası Yangını Nasıl Başladı?

O dönemde moda, shirtwaist adıyla bilinen, korselere veya çember eteklere ihtiyaç duymadan giyilebilen pamuklu bluzlardı. Özellikle çalışan kadınlar arasında, Triangle Gömlek Fabrikası’nda üretilen gömleklere olan talep oldukça fazlaydı.

Brown Binası (o dönemde Asch Binası olarak biliniyordu), 1901 yılında çelik ve demir kullanılarak inşa edilmişti ve “yangına dayanıklı” olduğu iddiasıyla birçok konfeksiyon fabrikasını kendine çekmişti. Triangle firması, binanın sekizinci, dokuzuncu ve onuncu katlarını kullanıyordu.

Ancak bina, yetersiz tuvaletler, hatalı havalandırma ve eski ısıtma-soğutma sistemleri nedeniyle işçilerin sağlığı ve güvenliği açısından ciddi riskler taşıyordu. Merdiven boşlukları karanlık ve tehlikeliydi. Daha da önemlisi, binada yalnızca bir yangın merdiveni bulunuyordu, ancak bu merdiven dayanıksızdı ve olası bir yangında binadaki tüm işçileri tahliye etmeye uygun değildi.

1911 yılında, Triangle Gömlek Şirketi yaklaşık 500 ila 600 konfeksiyon işçisi çalıştırıyordu. İşçilerin çoğu, Yahudi ve İtalyan kökenli genç göçmen kadınlardı. . Uzun saatler boyunca çalışıyorlardı—genellikle günde 12 saat, haftada yedi gün—ve düşük ücret alıyorlardı.

Bu tehlikelerin yanı sıra, Triangle Şirketi üretim katlarında yanıcı maddeler ve kimyasallar depoluyordu. İşçiler, dar aralıklarla dizilmiş dikiş makineleri ve kesim masalarında, neredeyse omuz omuza çalışıyordu. Zeminin her yerinde yanıcı kumaş parçaları birikmişti. 25 Mart 1911’de, bir çalışma tezgâhının altında çıkan kıvılcım, hızla tavandan sarkan kağıt gömlek kalıplarına sıçrayarak büyük bir yangına dönüştü.

Yangın başladığında, yaklaşık 500 konfeksiyon işçisi binanın sekizinci, dokuzuncu ve onuncu katlarına sıkışmış halde çalışıyordu. Triangle fabrikasında çalışanların çoğu kadındı ve bazıları sadece 14 yaşındaydı. İşçilerin büyük kısmı, yakın zamanda İtalya’dan ve Avrupa’daki Yahudi topluluklarından gelen göçmenlerdi.

Panikleyen işçiler güvenli bir yere ulaşmaya çalışırken yangın merdiveni çöktü ve işçiler 30 metre aşağıdaki kaldırıma düştü.

Daha iyi bir yaşam umuduyla aileleriyle Amerika’ya gelen bu insanlar, derin yoksulluk ve korkunç çalışma koşullarıyla yüzleşmek zorunda kaldı. Yeni bir dil ve kültürle mücadele eden bu yoksul işçiler, fabrika sahipleri için kolay hedeflerdi. Konuşmak ve haklarını savunmak, onlar için işlerini kaybetmek anlamına gelebilirdi.

Merdivenlerden birine açılan kapı, hırsızlığı önlemek amacıyla kilitlenmişti. Diğer kapı ise içeriye doğru açılıyordu ve paniğe kapılan kadın ve erkek işçiler ona doğru koştuğunda, kapının önünü tıkayarak kendi kaçış yollarını engellediler. Dahası, binanın üçüncü kaçış yolu olarak düşünülen yangın merdiveni, üzerine çıkan işçilerin ağırlığına dayanamayarak çöktü. Çalışır durumdaki tek asansör ise her seferinde yalnızca 12 kişi taşıyabiliyordu ve sadece dört kez sefer yaptıktan sonra aşırı sıcak nedeniyle arızalandı.

Yangın 18 dakikada söndürüldü, ancak kısa sürede 146 kişi hayatını kaybetti.

Pencerelerde kurtarma ekiplerini bekleyen işçiler, itfaiyecilerin merdivenlerinin üst katlara ulaşamayacak kadar kısa olduğunu ve hortumlardan gelen suyun alevleri söndürmek için yetersiz kaldığını fark ettiklerinde çaresizlik içindeydi.

Dokuzuncu katta kalan herkes mahsur kaldı. Birçok çalışan, yangının onları diri diri yakmasını beklemek yerine atlayarak ölmeyi tercih etti. Triangle Shirtwaist Fabrikası’ndaki yangın sadece 18 dakika sürdü, ancak söndürüldüğünde 146 kişi hayatını kaybetmişti.

Triangle Gömlek Fabrikası Yangını Neden Önemlidir?

New York, gecekondu mahalleleri ve çatı katı fabrikalarıyla, 20. yüzyılın başlarında sağlık ve güvenlik konularına dair artan bir endişeye tanık oluyordu. Uluslararası Kadın Konfeksiyon İşçileri Sendikası (ILGWU) ve Kadın İşçi Sendikaları Birliği (WTUL) gibi gruplar, daha iyi çalışma koşulları ve koruyucu yasalar için mücadele ediyordu. Triangle Yangını, o dönemdeki yangın denetimlerinin ve güvenlik önlemlerinin son derece yetersiz olduğunu acı bir şekilde gözler önüne serdi.

Yangında hayatını kaybedenler için 5 Nisan’da düzenlenen cenaze törenine yaklaşık 100 bin kişi katıldı.

25 Mart 1911’de, New York’taki Triangle Gömlek Fabrikası’nda yaşanan ölümler, halkın sendikalara bakış açısını değiştirdi. Sessiz bir cenaze yürüyüşü düzenlendi ve 100.000’den fazla kişi bir araya geldi. Bu trajedi, yangından önce başlatılmış olan her yıl 8 Mart’ın Uluslararası Kadınlar Günü olarak anılması çabalarını daha da güçlendirdi.

Triangle Yangını’ndan önceki on yıllar boyunca, kadın işçilerin düzenlediği mitingler, yürüyüşler ve protestolar genellikle ilkbaharda, sıkça Mart ayında gerçekleşiyordu. 8 Mart 1908’de, 15.000 kadın New York sokaklarında yürüyerek daha kısa çalışma saatleri, daha iyi ücretler, çocuk işçiliğinin sona erdirilmesi ve kadınlara oy hakkı verilmesi taleplerini dile getirdi.

1910 yılında Danimarka’nın Kopenhag kentinde uluslararası sosyalist örgütlerin bir konferansı düzenlendi. Konferansta, Alman Sosyalist Partisi’nin önde gelen isimlerinden Clara Zetkin, ABD’deki konfeksiyon işçilerinin grevini anmak amacıyla bir Uluslararası Kadınlar Günü oluşturulmasını önerdi.

Bir yıl sonra, Uluslararası Kadınlar Günü ilk kez Avrupa’da kutlandı. Bir milyondan fazla kadın ve erkek mitinglere katıldı. Bu etkinlikler, 19 Mart 1911’de düzenlendi. Birkaç gün sonra, Triangle Gömlek Fabrikası alevler içinde kaldı.

Triangle Yangını, kadın işçilerin karşılaştığı korkunç çalışma koşullarını gözler önüne sermek isteyenleri harekete geçirdi. Yangının hemen ardından, Max Blanck ve Isaac Harris, şirketin saygın bir işletme olduğu imajını korumak için yoğun bir reklam kampanyası başlattı. Gazetecilerle konuşarak, şirketlerinin standart güvenlik prosedürlerine uyduğunu ve yaşananların yalnızca trajik bir kaza olduğunu iddia ettiler.

Fabrika sahipleri Isaac Harris (ortada, elleri bağlı) ve Max Blanck (Harris’in sağında) çalışanlarıyla birlikte, yaklaşık 1910 yılında poz veriyor.

Ancak fabrika sahiplerinin bu çabalarına rağmen, Triangle Gömlek Fabrikası yangını sonrası halkın tepkisi büyük oldu. 2 Nisan’da, Ulusal Kadın İşçi Sendikası Birliği, Metropolitan Opera Binası’nda büyük bir protesto düzenledi ve binlerce kişi bu toplantıya katıldı. New York halkının, bu felaketi unutmaya niyeti olmadığı ve kurbanlar için adalet talep ettiği açıktı.

Blanck ve Harris, yangındaki sorumlulukları nedeniyle hiçbir ciddi yaptırımla karşılaşmamış olsalar da, bu trajedi çalışma yasaları üzerinde kalıcı bir etki bıraktı ve Uluslararası Kadınlar Günü etkinliklerine büyük bir ivme kazandırdı. Yangın, adaletsiz ekonomik düzende kadın işçilerin maruz kaldığı vahşetin en çarpıcı örneklerinden biri olarak tekrar tekrar gündeme getirildi.

Sonuç olarak

Triangle Gömlek Fabrikası yangınından sonraki yıllarda, New York şehri bina yönetmeliklerini ve iş yeri güvenlik standartlarını tamamen yeniden düzenledi. Benzer trajedileri önlemek amacıyla 30’dan fazla yeni yasa çıkarıldı. Bu değişiklikler, yangından sonra üye sayısı hızla artan konfeksiyon işçileri sendikalarının desteğiyle gerçekleşti.

Yangın, işçi haklarına yönelik kamuoyundaki görüşleri de değiştirdi. Artık çalışma koşullarının tamamen işverenlerin insafına bırakılması gerektiği fikri eskisi kadar kabul görmüyordu. Bunun yerine, gelecekte benzer felaketleri önlemek için daha sıkı devlet denetimi ve düzenlemeler talep eden Amerikalıların sayısı arttı.

Asch Binası hâlâ ayakta, ancak günümüzde Brown Binası olarak biliniyor. 100 yılı aşkın bir süre önce orada yaşanan trajedinin yaşayan bir hatırlatıcısı olmaya devam ediyor. İzleyecekleriniz sizi rahatsız edebilir…

Sibel Çağlar 


Kaynaklar ve ileri okumalar

  • How the Triangle Shirtwaist Factory fire transformed labor laws and protected workers’ health. Yayınlanma tarihi: 31 Mart 2021. Bağlantı: How the Triangle Shirtwaist Factory fire transformed labor laws and protected workers’ health
  • Morgan, Amber. “The Tragic Story Of The Triangle Shirtwaist Factory Fire, The 1911 Disaster That Killed 146 Workers.” AllThatsInteresting.com, September 2, 2024, https://allthatsinteresting.com/triangle-shirtwaist-factory-fire. Accessed March 7, 2025.

Dünyalılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu