Kültür-SanatTarih

Tanrılar için Şarap Yaptılar.

Anadolu’da asmanın ehlileştirilerek şaraplık üzüm meyvesi veren tarımının yapılması hakkında en eski bulgulara Diyarbakır-Ergani’deki Çayönü antik yerleşiminde rastlanmıştır. (MÖ:7250 – 6750) Dönem olarak bakıldığında bu çağlarda artık insanlar avcılık toplayıcılıktan yerleşik düzene geçmiş, ihtiyacı olan bitki ve hayvanları yetiştirmeye başlamış ve kap kacak yapmaya başlamışlardır.

Böylece; üzümün kendi kendine şarap olması için (fermantör olarak kullanacağı) gerekli olan kap ortaya çıkmış oldu. Anadolu halkları şarabı tanıdıktan sonra komşu yerleşimler tarafından yapılması uzun sürmedi. Hititler Anadoluya geldikten sonra Güney Anadolu ve Kuzey Suriye’de bulunan üzüm bağlarını tüm Anadolu’ya yaymışlardır. Şarap yapımı daha eski olmasına rağmen şarap kültürünün başlangıcının Hititlerle birlikte olduğu kabul görür. MÖ: 2000 den itibaren Anadolu’ya egemen olmaya başlayan Hititler bağcılık ve şarap yapımı konusunda otorite olmuşlardır. Genç şarap, eski şarap, dağ şarabı ile ova şarabının tanımlandığı ve bağ alanları üzerine kanun ve kuralların yer aldığı yazılı tabletler bize bağcılık ve şarap konusunda çağlarının önünde olduklarını kanıtlamaktadır.

Daha da önemlisi, Hititler şarap terminolojisini dünyaya ilk kazandıran halk. Hititler’de saray protokolünde bugün “Şarap başı” olarak niteleyebileceğimiz, “Galgestin” olarak bilinen bir unvan var. Yine Hititler, şarap terminolojisini oluşturan ilk topluluk. Çiviyazılı Hitit tabletlerinde şarabın bugün bile olmayan, inanılması güç şarap tanımları yapılmış…

 

GAL GESTİN, şarap başı
EZEN GESTİN, bağbozumu bayramı
SAGİ(hinkula), saki yada içki sunucu
GESTİN GIBIL, yeni taze şarap
GESTİN LIBIR.RA, eski yıllanmışşarap
GESTİN EM.SU, ekşi şarap
GESTİN KU, tatlışarap
GESTİN DUG.GA, kaliteli şarap
GESTİN PARKUİ, temiz, saf şarap

 

GESTİN KARSİ, sek şarap
GESTİN SA, kırmızışarap
GESTİN NAG, iyi içimli şarap
GESTİN LAL, tatlışarap
GESTİN KAS, şarap, bira kokteyli

Ürettikleri şarapları doğuda ticaretle uğraşan Asurlular Mezopotamya, İran ve Hindistan’a batıda ise Traklar ege ve balkanlara taşıyordu. Önceleri Sümerce Gestin diye okunan Sümerogramını kullanan Hititler daha sonra günümüzde pek çok dilde şarap kelimesine kaynaklık edecek wiyana kelimesini kullanmaya başlamışlardır. Şarap en önemli gelir kaynaklarının başında gelmekteydi. Mısır’da bulunan kayıtlarda “Anadolu’dan gelen şarap” kelimesinin bulunmuştur. Açıkçası; şarap üretim ve dış satımı konusunda Hititler için zamanının “Fransa”sı diyebiliriz.

Saf ve doğadan gelen olarak tanrılara sunulan bir adak olarak şarap Hitit kültünde tüm diğer yiyecek ve içeceklerden farklı bir konuma sahiptir. Dinsel, politik ve gündelik yaşamın önemli bir öğesi olan şarap bir kültür olarak Hitit imparatorluğunda ciddi gelişme göstermiştir.Yapılan araştırmalara göre Hitit uygarlığı döneminde Hitit Kralları Hitit Tanrılarına en kaliteli şaraplarını sunarlardı ve Tanrıya şarap sunma törenleri bazen müzik eşliğinde yapılırdı.

Krallara da en kaliteli şaraplar  altın kadeh ve karaf içinde sunulmaktaydı. Karaf ve kadehin bu ilk örnekleri kral mezarlarında bulunmuştur. Kralların öldükten sonra en sevdikleri eşyalarla gömülmek istedikleri bilinmektedir. Bu eşyaların mezarlarında çıkması da şaraba verilen önemi göstermektedir.

 

Sağda bulunan Konya Ereğli İvriz ilçesindeki Kaya rölyefinde ise Hitit Kralının, sol elinde şarap kadehi ve sağ elinde üzüm salkımı olan Hitit Tanrısına dua etme ve şarap sunma sahnesi işlenmektedir. Tanrı oldukça büyük Kral ise bir yükselti üzerinde küçük şekilde işlenmiştir. Rölyefte Hitit Kralı Varpalavas ve iki elini kavuşturmuş bereket tanrısı Tarhu’nun karşısında bereket dilerken Tanrının elinde zamanın en önemli gıda maddeleri olan üzüm ve buğdayı tuttuğu görülmektedir. Üzüm tanrının sağ elinde olduğuna göre üzüme buğdaydan daha fazla önem verildiği anlaşılmaktadır.

Varpalvas şöyle demektedir: ” Ben küçük bir çocukken buraya asma fidanları dikmiştim. Tanrı onları korudu, onlar şimdi üzüm veriyorlar.”

Memet Karabulut

Faydalanılan yazılar:
http://tadimnotlari.blogspot.com/2011/11/sarabn-ad-bagclktan-da-eski.html
https://www.facebook.com/selcuk.arkeologlari

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu